Mies Van der Rohe Ödülü

Avrupa Birliği Çağdaş Mimari Ödülü, Çağdaş Mimarlık için Avrupa Birliği Ödülü veya Mies Van der Rohe Ödülü ünlü Alman mimar ve tasarımcı Ludwig Mies Van der Rohe tarafından her iki yılda bir verilen ödüldür. Farnsworth Evi, Alman Pavyonu, Seagram Binası gibi yapıtlarıyla tanınan mimarın amacı, Avrupa’daki kaliteli mimari eserleri tanımak, anlamak ve yapıtlar hakkında bir yorum getirebilmektir. 1987 yılında Mies Van der Rohe, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu ile beraber bu ödülün verilmesi kararlaştırılmıştır. Ödülün verileceği senenin iki yıl öncesinde tamamlanmış tüm yapıtlar ödülü kazanmak için adaylık gösterebilir.

Ödülü Kazanan Mimarlardan En Bilinenleri ve Eserleri

  • Alvaro Siza Viera

1933 doğumlu Portekizli çağdaş mimar Alvaro Siza, mimarlık mesleğinin yanı sıra Porto Mimarlık Fakültesi’nde dersler de vermiştir. Ünlü mimar Pritzker Mimarlık Ödülü, Kraliyet Altın Madalyası, Mies Van der Rohe Ödülü gibi birçok ödüle layık görülmüştür. Banco Borges e Irmão eseri ile de 1988 yılında Mies Van der Rohe Ödülü’nü kazanmıştır.

Dünya çapında yüzlerce komiteye katılmış, birçok ödülün de sahibi olan Foster, 1990 yılında Londra Stansted Havalimanı ile Avrupa Birliği Çağdaş Mimari Ödülü’ne layık görülmüştür.  

  • Nicholas Grimshaw

2019 Kraliyet Altın Madalyası’nın da sahibi olan İngiliz mimar Sir Nİcholas Grimshaw, bugün Los Angeles, New York, Londra ve Doha’daki ofislerinde birçok çalışanı olan, İstanbul’da VKV Çağdaş Sanat Müzesi ve 3. Havalimanı projelerini de yürüten Grimshaw Architects’in kurucusudur.

Londra’daki “Waterloo Tren İstasyonu” ve Cornwall’daki “Eden Projesi” gibi birçok modernist yapının arkasındaki isim olan Nicholas Grimshaw, son yarım yüzyıl boyunca İngiliz mimarisinde adeta bir kilit taşı görevi görmuştür.

Grimshaw, bu ödülü de 1994 yılında Londra Waterloo Tren İstasyonu ile kazanmıştır.

  • Dominique Perrault

Dominique Perrault, Fransız mimar ve şehir plancısıdır. 1996 yılında inşa ettiği Fransa Milli Kütüphanesi ile Mies Van der Rohe ödülünün sahibi olmuş ve bu ödülü kazandıktan sonra dünyaca tanınan bir mimar haline gelmiştir.

1943 yılında doğan İsviçreli mimar Peter Zumthor, inşa ettiği eserler ile ünlü olmanın yanı sıra mimarlık üzerine olan filmleriyle ve yazdığı kitaplarla da ün kazanmıştır. Mies Van der Rohe Ödülü’nü ise 1998 yılında Kunsthaus Bregenz yapısı ile kazanmıştır.

Kunsthaus Bregenz, Avusturya Federal Vorarlberg Eyaleti’nin başkenti Bregenz’de geçici uluslararası çağdaş sanat sergileri sunmaktadır.

  • Rafael Moneo

Dünyanın dört bir yanındaki birçok üniversitede dersler veren İspanyol mimar Rafael Moneo, restorasyon çalışmaları ile de ün kazanmıştır. Önde gelen restorasyon çalışmaları arasında Madrid’de yer alan Villahermosa Sarayı (Thyssen-Bornemisza Müzesi), Prado Müzesi, Roma Sanatı Ulusal Müzesi, Atocha Tren İstasyonu genişlemesi projeleri yer alır.

Gerçekleştirdiği tasarımlar arasında ise en bilinenleri arasında, Los Angeles’taki Meryem Ana Katedrali, İspanya’daki Kursaal Sarayı yer alır.

mies van der rohe ödülü

Mies Van der Rohe Ödülü’nü de 2001 yılında Kursaal Sarayı eseri ile kazanmıştır. Bu saray İspanya’nın San Sebastian şehrinde yer alan büyük bir oditoryum, farklı amaçlı toplantı salonları ve sergi alanlarından oluşan bir komplekstir.

1999 yılında kullanıma açılmış olan salon, 1953 yılından beri devam eden ve İspanya’nın en ünlü film festivali olan San Sebastian Uluslararası Film Festivali’ne de ev sahipliği yapmaktadır.

Neredeyse hepimizin yakından tanıdığı mimarinin kadın efsanesi olan Zaha Hadid, Irak asıllı İngiliz vatandaşı, dekonstrüktivist ( 1980’lerin postmodern mimari akımı ) mimardır. Ayrıca Pritzker Mimarlık Ödülü’nü alan ilk kadın mimar olarak mimarlık tarihine adını altın harflerle kazımıştır.

2003’te Hoenheim-Nord Terminus and Car Park eseri ile de Mies Van der Rohe Ödülü’nü kazanmaya layık görülmüştür.

  • Rem Koolhas

Hollandalı mimar Rem Koolhas, dünyanın hem en ünlü ve etkili hem de en çok tartışılan mimarlarından biri. Eserlerinin başarısı ve spektakülerliği göz önüne alındığında onun küçükken asla mimar olmak istememesi ise biraz şaşırtıcı.

En önemli eserlerinden bazıları Pekin’deki CCTV Merkezi, Porto’daki Casa da Musica ve Seattle Merkez Kütüphanesi’dir. İnşa ettiği Hollanda Berlin Büyükelçiliği ile 2005 yılında Mies Van der Rohe Ödülü’nün sahibi olmuştur. Ödüllü elçilik binası finale ulaşabilen iki yapıdan biridir. Zaha Hadid’in başkanlığındaki jürinin finalde ele aldığı diğer yapı ise Portekiz mimar Eduardo Souto de Moura tarafından tasarlanan Braga Belediye Stadyumu. Her iki yapı da çevresiyle akılda kalıcı bir ilişki kurabildiği için takdir alırken finalde seçim elçilik binasından yana olmuştur. Büyük beğeni alan proje kayıtlara “benzersiz geçit tasarımının projeye getirdiği yeni enerjiyle öne çıkan kentsel anlayış ve düşünce” niteliğiyle geçti.

1953 yılında İngiltere’de doğan mimar, daha çok müze tasarımlarıyla ön plana çıkmasına nazaran konut, ofis, kültürel ve ticari mekanlar  gibi pek çok alanda mimari projeye imza atmıştır.

1985 yılında kurduğu David Chipperfield Architects bünyesinde mimarlık çalışmalarına devam eden mimarın Londra, Berlin, Milan ve Şangay’da ofisleri bulunmakta ve dünyanın pek çok farklı kentinde mimari faaliyetlerini sürdürmektedir.

 Chipperfield’in restorasyonunu üstlendiği, Almanya’nın başkenti Berlin’de yer alan Neues Müzesi bu ödülün 2011 yılındaki kazananı olmuştur. Bu ünlü müzede Antik Mısır Medeniyeti ağırlıklı olmak üzere Antik dönemin eserleri sergilenir.

  • Batteriid Architects, Henning Larsen Architects ve Studio Olafur Eliasson

2013 yılında, Mies Van der Rohe Ödülü, Batteriid Architects, Henning Larsen Architects ve Studio Olafur Eliasson ortaklığında, İzlanda’da Reykjavik şehrinde inşa edilen Harpa Reykjavik Konser Salonu ve Kongre Merkezi’nin oldu. Yapının ödüle değer görülmesindeki en büyük etken ise bulunduğu şehirdeki limanının dönüşümüne ve limanın yeniden değer kazanmasına yardımcı olması ve kentle liman bölgesini birbirine kaynaştırmasıydı.

  • Alberto Veiga ve Fabrizio Barozzi

Avrupa Birliği Çağdaş Mimari Ödülü olarak bilinen Mies Van der Rohe Ödülü’nü 2015’te kazanan mimarlar Studio A4’ün de ortaklığıyla Alberto Veiga ve Fabrizia Barozzi olmuştur. Ödülü kazanmalarını sağlayan yapı Polonya’daki Szczecin Philharmonic Hall Projesi’dir. Projeyi birinci seçen jüri şu açıklamalarda bulunmuştur:

“Halkın beklentileri; senfonik müzik için büyük bir salon, oda müziği için daha küçük bir salon, üst katta sergi mekânlarını da içeren büyük bir fuaye (tiyatro ve benzeri, gösteri ya da toplantı yapılarında, temsil ya da toplantı aralıklarında kullanılan, sigara, çay kahve vb. içilen dinlenme yeri) doğrultusunda geliştirilirken, aynı zamanda simgesel bir rol de üstlenmiş. Dikdörtgen formlu yeni bina kompleksini taçlandıran perdeli kalkan duvarlar, yakındaki şatonun silueti ile diyalog halinde tasarlanmış. Proje, daha iyi bir gelecek uğraşındaki Szczecin kenti için tatmin edici bir biçimsel ve mekansal strateji sunarken, kentsel yaşama saygınlığını teslim edip, kentin kendine özgü tarihi kimliğini çağdaş bir anıt ile güçlendiriyor.”

  • NL Architects ve XVW Architectuur

Avrupa Birliği Çağdaş Mimarlık Ödülü’nün kazananı 2017 yılında Amsterdam şehrinde gerçekleştirilen DeFlat Kleiburg Projesi olmuştur. Hollanda’nın en büyük apartmanlarından biri olan Kleiburg’un renovasyonunu kapsayan proje, 11 katlı ve 400 metre uzunluğundaki yapının yıkımını engelleyerek, yaşayanların kendi evlerini yenilediği Klusflat’a dönüşmesini mümkün kılmıştır. Projeyi hayata geçirenler ise NL architects ve XVW architectuur olmuştur.

  • Lacaton & Vassal Architectes, Frédéric Druot Architecture ve Christophe Hutin Architecture 

Fransa’nın Bordeaux şehrinde gerçekleştirilen 1960’lı yıllarda yapılan konutların yenilenmesi projesiyle Grand Parc Bordeaux, Mies Van der Rohe Ödülü’nün 2019’daki kazananı oldu. Üç mimarlık ofisi tarafından hayata geçirilen proje, 60’lı yılların başında inşa edilen ve onarıma ihtiyacı olan 530 konutu kapsayan üç blokun dönüşümünü kapsıyor. Projedeki yenilemenin asıl amacı konutlara daha çok alan, ışık ve manzara sağlanması olarak belirlenmiş. Bu projeyle tasarımcılar, konutlarda yaşayanların yaşam maliyetlerini düşürüp yaşam kalitelerini artırmayı başarmış.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir