Casa Da Musica

Casa da Musica, Portekiz’in Porto kentinde 1999 ile 2005 yılları arasında inşa edilmiş göz kamaştırıcı bir opera binasıdır. Rem Koolhaas tarafından tasarlanan bu göz kamaştırıcı yapı, kendine özgü geometrik şekliyle ve düzene aykırı duruşuyla kendisini görenlerde önemli ölçüde merak uyandıran bir mimariye sahiptir. Sahip olduğu mimari anlayışın arkasındaki nedenler ise oldukça açık. Geçtiğimiz yıllar boyunca pek çok mimar, kutu şeklindeki konser salonu algısını yıkmak için çaba gösterse de bu denemeler ses akustiğini korumak adına çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanmış. Mimar Rem Koolhas ise bu şeklin sağladığı akustik avantajlar ile savaşmak yerine geleneksel konser salonu anlayışını koruyarak üzerine kendi fütürist bakış açısını eklemeyi tercih etmiştir.

Yapılışı

Porto kenti, 2001 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak seçildiğinde Portekiz Kültür Bakanlığı tarafından Casa da Musica’nın yapılması kararlaştırıldı. Projenin hayata geçirileceği konum ise 8 Mart 1999’da Boavista’nın belediye kararnamesi ile belirlendi. Rem Koolhas’ın tasarım aşamasında verdiği önemli kararlardan biri de başlangıç aşamasında projenin yeri olmuştur. Rem Koolhas, Casa da Musica’yı bölgeye karakterini veren tarihi yapıların arasında inşa etmek istememiştir. Casa da Musica için Rotunda Parkı’na bakan izole bir platonun üstü tercih etmiş, bu sayede konser salonunun yeri sembolik bir değer kazanırken aynı zamanda görünürlük ve erişilebilirlik açısından da stratejik bir konum elde edilmiştir.

İnşaat ise 2005 yılına kadar aralıksız şekilde belirlenen programa göre gerçekleşerek 100 milyon avroya mal olmuştur. Proje, binanın alışılmadık konfigürasyonu nedeniyle inşaat mühendisleri adına da önemli meydan okumalara sahne olmuştur.

Casa da Musica

Duygusal ve Gerçek Bir Boşluk

Casa da Musica’nın içinde kutu şeklinde 1,300 kişi kapasiteye sahip bir ana oditoryum bulunmaktadır. Yapının kesitine bakıldığında, ana konser salonu yerin üstünde bulunan açılı hacmin içinden oyulmuş dikdörtgen prizma şeklinde bir boşluk olarak algılanmaktadır. Kutunun iki ucu da cam paneller ile kaplanmıştır. Bu sayede konser salonu Porto ile iletişimini sürdürmektedir. Aynı zamanda şehrin silueti ise konser salonu adına sahne arkasını oluşturmaktadır.

Ana oditoryumun yanı sıra yapının içinde farklı etkinliklerin gerçekleştirilebilmesi için esnek bir şekilde tasarlanmış küçük performans alanları, prova odaları, kayıt stüdyoları, bir eğitim alanı, restoran, teras, barlar, VIP odası, idare ofisleri ve 600 araç kapasitesine sahip bir yer altı otoparkı da bulunmaktadır.

Casa da Musica’yı özgün kılan unsurlardan bir diğeri ise malzeme ve renk seçimi olarak nitelendirilebilir. Oditoryumun iç duvarlarında tercih edilen altın desenli ahşap paneller, salonun iki ucundaki cam perde duvarlar ile eşsiz bir kompozisyon oluşturmaktadır. Kompleksin içindeki VIP odasında ise üzerinde pastoral resimler bulunan Portekiz çinileri tercih edilmiştir ve çatı terasında ise siyah beyaz kare seramik kaplama bulunmaktadır. Bazı kamusal alanların döşemelerinde alüminyum kaplama kullanılmıştır.

Kompleksin içinde büyük ve merkezi bir ana salon bulunmaktadır. Bunun yerine merdivenler, platformlar ile oluşturulmuş sirkülasyon ağı yapının içindeki mekanları birbirine bağlamakta ve bir nevi ana birleşim noktası görevi görmektedir. Bu sayede yapı içinde eşsiz bir deneyim üretirken, yapıyı büyük festivallerden küçük performanslara kadar pek çok farklı etkinlikte kullanabilme imkanı sunmaktadır. Böylece Rem Koolhaas’ın tasarımı bir ‘Müzik Evi’ne dönüşmüştür.

Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Bizimle iletişime geçin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir