Ekspresyonist Mimarlık

Ekspresyonist Mimari Nedir?

Ekspresyonist mimarlık veya dışavurumculuk mimarisi, modern mimarlık akımlarındandır. I. Dünya Savaşı sonrasında Almanya’da ortaya çıkmıştır. 1890’larda ekonomik çöküntü ve politik istikrarsızlığa tepki olarak doğmuş ve 1930’a kadar devam etmiş bir akımdır. 1970’lerde Post Modern Mimarlığın ortaya çıkışıyla ekspresyonizm sahneden tümüyle silinmiştir. Akımın en önemli temsilcileri M. de Klerk ve Erich Mendelsohn’dır. Postdam’daki Einstein Kulesi ekspresyonizmin klasik yapıtı sayılır.

Ekspresyonizmin ilk temsilcileri ressamlardı. Ancak P. Behrens, ilk Ekspresyonist mimar olarak bilinmektedir. Onun 1908-13 yılları arasında Berlin’de AEG firması için yaptığı yapılar akımın başlangıç ürünleri sayılmaktadırlar. Max Berg ve Hans Poelzeg öncülüğünde kendini göstermeye başlayan ekspresyonist mimarlık, dönemin önemli birçok mimarı tarafından benimsenmiştir. Bu mimarlar yeni malzemeler, farklı formlar ve işlevselliği formla bütünleştirmeyi amaç edinmişlerdir. Çok kesin ve çizgileri belirlenmiş bir üsluba sahip değillerdir. Genelde tarihten biçim aktarmaları yapmayı yadsımıştır ama geçmişi yorumlarda görülür. Ekspresyonist mimarlık temsilcilerinin hiçbir biçimsel ön yargı taşımamaları ve daima yaratma sorunsalını ön plana çıkarmaları önemli özelliklerindendir. Dışavurumcu mimarlar sanatta bütün akılcılığı reddediyorlar.  Işık oyunları yaptılar. Dış yüzeyleri küçük parçalara ayırmak için fayans ve tuğla kullanmışlardır. Sarkıt ve dikitler de kullanılan malzemelerdendir.

Önemli Mimari Yapılar

Casa Mila

Mimarı Antoni Gaudi‘dir. Katalanya’nın idari merkezi olan Barselona’da  1906 – 1910 yıllları arasında tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Barselona’nın en ikonik yapılarındandır. Pere Milà için inşa edilmiştir. 1984 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine eklenmiştir. Sanatçı ön cephede dalgalı deniz ve deniz yosunları duygusu yaratmak istemiştir. Dökme demir balkon demirleri dalga efektinin daha güçlü biçimde algılanmasına yardımcı olur. Bu bina yılın binası ödülünü kazanmıştır.

Ronschamp Şapeli

Le Corbusier’in kariyerinin en sıra dışı projelerindendir. Notre Dame du Haut olarak da bilinir. Bourlémont tepesine inşa edilmiştir. 1950 yılında II.Dünya Savaşı sırasında yok olan bir kilise yerine yeni bir katolik kilisesi yapacaktı. Projenin tasarlanması sürecinde Le Corbusier’inbile tek bir akımla kategorize edemediği bu yapı 20. yüzyılın ve Corbusier’in kariyerinin en önemli mimari örneklerindendir.

Önemli Mimarlar

Michel de Klerk

1884 1923 yılları arasında yaşamış Hollandalı mimardır. Ekspresyonist mimari hareketinin kurucu mimarlarından biridir. Kariyerinin başlarında birçok mimarla çalışmıştır. Birçok olağanüstü tasarımından çok azı gerçekten inşa edilmiştir. ‘Het Schip’ önemli eserlerindendir.

Erich Mendelsohn

1920’lerde dışavurumcu mimarisiyle tanınmaktadır. Art Deco ve Streamline Modern mimarisinin öncülerinden biridir. 1908’de Berlin Teknik Üniversitesinde mimarlık eğitimine başlamıştır. İki sene sonra Münih Teknik Üniversitesine geçiş yapmış ve 1912 yılında mezun olmuştur. 1912’den 1914’e kadar Münih’te bağımsız bir mimar olarak çalışmıştır. 1918 yılından sonra kendi atölyesinde çalışmaya başlamıştır. Der Ring adındaki ilerici bir mimarlık grubunun kurucularındandır. Mendelsohn, 1941’deki ölümüne kadar Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamış ve California Üniversitesi, Berkeley’de ders vermiştir. Ayrıca mimari hakkında üç kitap yazmıştır. 

Önemli Ekspresyonistlerden Bazıları

• Adolf Behne
• Hermann Finsterlin
• Antoni Gaudí
• Walter Gropius (ilk dönemleri)
• Hugo Häring
• Fritz Höger
• Michel de Klerk
• Piet Kramer
• Carl Krayl
• Erich Mendelsohn
• Hans Poelzig
• Hans Scharoun
• Rudolf Steiner
• Bruno Taut
• Otto Bartning

• The Interlace
• The Fosun Foundation
• Dynamic Tower: Dönen Gökdelen
• Müze Gazhane
• Mimari Tasarımda Çevre Analizleri

Diğer yazılarımız için tıklayınız.

Bizimle iletişime geçin!