İçindekiler

Paris’e gittim, Londra’ya gittim, Roma’ya gittim ama her zaman söylerim ki; hiçbir yer New York’a benzemiyor. New York, dünyadaki en heyecanlı şehirdir.”

–Robert De Niro 

Dünya’da medya, sanat, mimari ve sanayi önde gelen şehirlerden biri olan New York, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Genel Konseyi binasına da ev sahipliği yapmasından dolayı önemli bir ticaret ve finans merkezidir. New York: Manhattan, Brooklyn, Queens, the Bronx ve Staten Island olmak üzere 5 bölgeden oluşmaktadır.  

New York; ilk önce 1615 yılında Hollandalılar tarafından New Amsterdam adı altında kurulmuş. Kent 1664 yılında Birleşik Krallık’a geçtikten sonra ise New York ismini almış. 1778 yılında kent 2 yıl süreyle yeni kurulan Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti olmuş. Başkent Washington’a taşındıktan sonra da kentin önemi büyümeye devam etmiş. 

Şehir, günümüzde yaklaşık 10 milyon nüfusa sahiptir ve her sene yaklaşık 14 milyon turist ağırlamaktadır. “Asla uyumayan şehir” olarak da ismini akıllara kazımış olan, aynı zamanda bugün kadrajımıza aldığımız bu şehirde, New York’ta birer turist olmaya ne dersiniz?  

1) Özgürlük Heykeli 

Dünya’nın en çok tanınan anıtları listesinde ilk üçte bulunan ve Amerika Birleşik Devletleri’nin de aynı zamanda bir simgesi haline gelmiş olan bu anıt UNESCO Dünya Mirasları Listesinde bulunmaktadır. Bakır ve çelikten yapılmış olan Özgürlük Heykeli, kuruluşunun 100. Yılı anısına ABD’ye, Fransa tarafından hediye edilmiştir.  

 Heykelin; sağ elinde bir meşale, sol elinde ise bir hitabe bulunmaktadır. Heykelin tableti üstünde ise “4 Temmuz 1776” tarihi, yani Amerika Bağımsızlık Bildirgesi’nin yayınlanma tarihi yazılmıştır.  

Heykelin başındaki tacın 7 sivri ucu; 7 kıtayı simgelemektedir. Anıtın yüksekliği ise 93 metredir.  

Heykel, Roma tanrıçası Libertas’ı temsil eden cüppeli bir kadını simgeleyen bir figürdür. Heykele, Singer dikiş makinelerinin kurucusu Isaac Singer’ın eşi Isabelle Eugenie Boyer modellik etmiştir. 

2) Central Park 

Kalabalıktan ve karmaşadan kaçış noktası olarak tasarlanmış olan Central Park; New York’un ilçesi Manhattan’da bulunan, 4 km uzunluğa ve 800 metre genişliğe sahiptir. Park, binlerce farklı bitki ve yüzlerce hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır.  

Central Park, kent planlama ve peyzaj düzenlenmesi sürecinde Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk düzenlediği park unvanına sahiptir. 

1853 yılında halkın kullanımına açılan parkın düzenlemeleri açılışından sonraki 15 yıllık süreçte de devam etmiş ve 1870 senesinde ise New York halkının en uğrak noktası haline gelmiştir.  

Önceden hastalık saçan ve düzensiz bir planlamaya sahip olan bataklık, şehir halkının nefes alabileceği ve zaman geçirebileceği bir alana dönüştürülmek istenmiş. Bunun için 1857 yılında Central Park komisyonu bölge planlama yarışması düzenlemiştir. Frederick Law Olmsted ve  Calvert Vaux ‘nın hazırladıkları proje 33 proje içinden birinci seçilmiştir. Olmsted mühendis olarak Central Park projesinin başına geçmiştir. Alanda yaşayan yaklaşık 1600 yoksul insan alanı boşaltmıştır ve şehri kötü etkilyen bataklık kurutulmuştur. Bundandır ki; parkta bulunan yeşil alanlar, merkezdeki nehir de dahil olmak üzere insan yapımıdır. 

Central Park dünyadaki ilk peyzaj çalışmasıdır. Frederick Law Olmsted bu çalışmayla “peyzaj mimarlığı” ve “peyzaj mimarı” kavramlarını dünyaya tanıtmıştır. Bu nedenle; Olmsted, peyzaj mimarlığının babası olarak kabul edilir. 

3) Times Meydanı 

Times Meydanı, New York’un da kalbinin attığı yerdir. Broadway ve 7th Avenue’nun kesişiminde bulunur. Dünyaca ünlü restoranlar, modaya yön veren markalar, lüks oteller, Broadway müzikallerinin, film stüdyolarının ve daha nicesinin bulunduğu bu ışıltılı cadde, Dünya’nın en ünlü meydanlarının başında gelmektedir.  

Bu cadde, 1904 senesine kadar “Longacre Meydanı” olarak anılmaktaymış ancak anlatılanlara göre; Dünyaca ünlü New York Times gazetesinin merkez binasının buraya taşınması şerefine ismi “Times Meydanı” olarak güncellenmiş.  

1904 yılının yılbaşı gecesi, New York Times’ın meydandaki yeni binalarına taşınması havai fişeklerle kutlanmasıyla yeni bir gelenek başlamış. Her yılbaşı, bu meydanda havai fişeklerle kutlanmaya başlanmış. Bu olay, 117 senedir süregelen bir gelenek haline gelmiştir.  

4) Brooklyn Köprüsü 

East River üzerinde Brooklyn ile Manhattan’ı birbirine bağlayan köprü, New York’un ikonik simgelerinden biridir tartışmasız. Köprünün yapımı tam 13 sene sürmüş ve 1883 senesinde halkın kullanımına açılmıştır.  

Brooklyn Köprüsü iki katlı olarak tasarlanmıştır. Alt tarafı arabaların kullanımına, üst tarafı ise bisikletli ve yayaların geçişine açık olacak şekilde inşa edilmiştir. 

Dünya’nın en geniş asma köprüsü ve Amerika’daki en yüksek yapı olmasıyla iki büyük unvana sahiptir. Köprü inşa edildiği dönemde asma köprü mimarisinde bir devrim yaratmıştır. Köprünün toplam uzunluğu neredeyse 1825 metredir. Gotik mimari üslupla inşa edilmiş kulelerin boyu ise yaklaşık 82 metre.  

5) Empire State Binası 

New York’un bir diğer ikonik yapılarından biri olan Empire State Binası, şehrin en yüksek ve en ünlü gökdelenlerinden biridir. 1931 senesinde inşa edilen bina, 381 metre uzunluğundadır. Art Deco mimari akımı esas alınarak inşa edilmiştir. Uzun bir dönem ABD’nin en uzun binası olan Empire State, bu unvanı günümüzde Özgürlük Kulesi’ne kaptırmıştır.  

6) Metropolitan Sanat Müzesi 

The Met olarak da anılan bu müze, ABD’nin en büyük sanat müzesidir. Aynı zamanda dünya üzerinde en fazla ziyaret edilen sanat müzelerinden biridir. Müzede, Orta Çağ Avrupası’nın sanat ve mimari üslubu hakkında eşsiz ve çok değerli eserler sergilenmektedir. Bunun yanında bünyesinde; Bizans, Hint, Asya, Afrika ve İslam sanatının da yer aldığı çok geniş bir sanat koleksiyonu barındırmaktadır.  

Sanatın, mimarinin ve tabi ki tarihin Dünya üzerinde en iyi bekçilerinden olan bu müze, Amerikan toplumunun sanat eğitim seviyesini geliştirmek amacıyla 1870 yılında inşa edilmiştir.  

The Met’in dünya çapında ünlenmesinde sahip olduğu geniş sanat koleksiyonun yanında, müzede çekilen dizilerin ve filmlerin etkisi büyüktür. Mesela müzenin dışında bulunan merdivenlerde Gossip Girl dizisinin ikonik sahnelerinden izler bulabilirsiniz! 

7) Grand Central Terminali 

Benzersiz mimarisi ve tarihi kokan detayları ile dikkatleri çeken Grand Central Terminal, Manhattan’da 42. Cadde ile Park Avenue arasında yer almaktadır. Her gün yaklaşık 750 bin kişinin uğrak noktası olan çok yüksek ziyaretçi potansiyeline sahip bir istasyondur.  

Grand Central Terminal, yaklaşık 130 senelik geçmişi ile tam bir tarih müzesidir. Grand Central Terminali 2007 yılında AIA (The American Institute of Architects) tarafından yapılan Amerika’nın Favori Mimarlık Listesi oylamasında 13. sırada yer almıştır. 

Bu istasyonda, aynı MET Müzesi gibi, birçok filme de sahne olmuştur. Aynı zamanda istasyonun en önemli parçalarından biri olan; New Yorklu saat firması Seth Thomas imzasını taşıyan saat, pek çok filmde de ayrılıklara ve kavuşmalara eşlik etmiştir. Bu eşsiz saatin değeri ise yaklaşık 10-15 milyon dolar civarındadır.  

8) 5th Avenue  

Manhattan’ın en ünlü caddelerinden biri olan Beşinci Cadde, Dünya’nın da en pahalı caddelerinden birisidir. 5. Cadde’nin en çok dikkat çeken yapılarının başında ise New York Halk Kütüphanesi gelmektedir.  

New York Halk Kütüphanesi; NYPL, British Library ve Library of Congress’ten sonra dünyanın üçüncü en geniş kütüphane arşivine sahiptir. Kitaplar ve e-kitapların yanı sıra, Colombus’un Yeni Dünya’yı keşfini duyuran 1493 tarihli mektubundan, George Washington’un orijinal Veda konuşmasına kadar çeşitli tarihi belgeleri de bünyesinde bulundurmaktadır. New York şehri içerisinde 92 farklı noktada şubesi olan NYPL’nin en bilinen yerleşkesi olan ana binası ise Manhattan, 5. Cadde’de bulunandır.  

9) Rockefeller Center  

Manhattan’ın ortasında konumlanmış olan ve 48. Ve 51. Caddeler arasında bulunan Rockefeller Center, çok büyük bir ticaret merkezidir. 1939 yılında açılan merkezin en yüksek binası 266 metre yüksekliğinde ve tam 70 katlı bir gökdelendir.  

Alt katı alışveriş merkezi, üst katları ise iş merkezleri olan gökdelenler, panoramik şehir manzarası sunması dolayısıyla pek çok turist çekmektedir. Merkez, günlük olarak yaklaşık 400 bin ziyaretçiyle şehrin en uğrak noktalarından biridir. 

Bizimle iletişime geçin!

Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

 


 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir