İçindekiler

Dresden Frauenkirche- Dresden, Almanya

Almanya’nın Saxony eyaletinin başkenti Dresden’da bulunan Dresden Frauenkirche, 2. Dünya Savaşı’nda yıkıldıktan sonra yeniden inşa edilen Barok tarzda bir kilisedir. Elbe Nehrinin kıyılarına kadar uzanan Dresden Kalesi, Semperoper adlı opera binası, Dresden Katedrali ve Dresden Güzel Sanatlar Akademisi ile birlikte muhteşem bir görüntü oluşturmaktadır. Alman Barok’unun merkezi olan Dresden şehri, savaşta yerle bir oluşunun ardından küllerinden doğmuş ve bunun en güzel örneği de Frauenkirche olmuştur. Yeniden inşasının ilk 3 yılı 7 milyon turist alan Kilise, şehrin en çok ziyaret edilen yeridir.

Tarihi

Tarihi 1000 yıl öncesine kadar dayanan Frauenkirche’nin ilk hali Romanesk tarzda 11. yüzyılda yapılmıştır. Sonraki yüzyıllarda yeri değişen ve Gotik tarzda yeniden inşa edilen kilisenin ilk yapım amacı misyoner bir kilise olarak çevredeki azınlık Sorb köylerine Hristiyanlığı tanıtmaktır.

Dresden Frauenkirche- Dresden, Almanya

“Kadınlar Kilisesi” anlamına gelen adı, Meryem Ana’ya ithafen konulmuştur. Reform hareketlerinden önce Katolik olan kilise, daha büyüğü yapılmak üzere 1722’de yıkılmıştır. Şehrin baş marangozu George Bähr, yeni kilisenin tasarımı için görevlendirilmiş ve 4 yıllık planlamanın ardından 1726’da ilk temeller atılmıştır.

Dresden şehrinin de bağlı olduğu Saxony eyaletinin elektörü olan Friedrich August I, Katolik olmuş ancak Dresden halkı, kendilerinin Prostestan kalacağını belirtmek adına Frauenkirche’yi Prostestan kilisesi olarak inşa ettirmişlerdir. Elektör ise buna engel olmayarak halkı Katolikliğe zorlamayacağını göstermiştir.

1743’te yapımı biten kilise savaşa kadar geçen 200 yıl boyunca Dresden’ın simgesi olmuş ve şehrin mimarisine zenginlik katmıştır. Dresden’da başlayan ve 1848 Devrimleri olarak bilinen olayların sonuncusu olan Mayıs İsyanı’nda büyük rol oynamıştır.

2. Dünya Savaşı

2. Dünya Savaşı sonrası Dresden, Almanya

13 Şubat 1945 sabahı Amerikan ve Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından bombalanan tarihi Dresden şehri büyük hasar gördü ve şehrin dört bir yanına atılan 650,000 adet fosfor bombası nedeniyle günlerce yanmaya devam etti. Frauenkirche’de yer alan güçlü sütunlar 2 gün boyunca kiliseyi ayakta tutarak saldırı sırasında içeriye sığınan yaklaşık 300 kişinin kurtulmasını sağladı.

Sıcaklığın 1000 dereceye ulaşmasıyla yanmaya devam eden duvarlar ve sütunlar, kilisenin 12 tonluk kubbesini daha fazla taşıyamadı ve Frauenkirche 15 Şubat sabahı yerle bir oldu. Kilise büyük bir patlamayla yıkılırken toplam 6,000 tonluk taş havaya püskürdü. Dresden’dan silinen kiliseden geriye parçalanmış iki duvar kaldı ve 45 yıl boyunca şehrin göbeğinde olduğu gibi bırakılan kalıntıları, savaşın acılarını unutturmamak adına kaldırılmayıp Dresden halkının yaşadığı kayıpların en büyük hatırlatıcısı oldu.

Savaş Sonrası

1993’e kadar dokunulmayan 17 metrelik yığın, Komünist Doğu Almanya tarafından Dresden’ın bombalanışı anmak adına organize edilen mitinglerde kullanılmıştır. 1996’da resmi olarak savaşa karşı anıt ilan edilen yığın, halk tarafından bombalamanın yıldönümlerinde çiçekler ve mumlarla ziyaret edilmiştir. Daha sonra kilisenin aynı şekilde yeniden yapılmasını umut eden Dresdenlılar, yığından aldıkları taşları numaralayarak eski yerlerini belirlemeye çalışmışlardır. Halk bunu dile getirse de, yığın bir anıt sayıldığından kabul edilmemiştir.

Dresden Frauenkirche- Dresden, Almanya

1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla Frauenkirche için yeni bir umut doğmuş, Dresdenlı müzisyen Ludwig Güttler’in oluşturduğu bir grup kilisenin inşası için harekete geçmiştir. Çocukken kiliseyi bombalanışından bir kaç gün önce görme şansı bulan Günter Blobel, kilisenin yeniden inşasına destek olmayı amaçlayan bir organizasyon kurmuş, daha sonra bir Nobel Tıp ödülü kazanmış ve aldığı paranın tamamını Dresden’ın yeniden inşasına bağışlamıştır.

Proje için çok sayıda mimar, mühendis ve sanatçı bir araya gelmiş ve taşların yeniden kullanımı için kalıntıları incelemişlerdir. 1944’te çalışmalara başlanmış ve yığındaki taşların %46’sı eski yerlerine gelecek şekilde kullanılmıştır. Bu taşların hepsi yanmış olduğundan yeni taşların arasında kendilerini belli etmişlerdir.

Kilisenin eski haline getirilmesi için yıkılışından önce gören kişilerden ve çekilen eski fotoğraflardan yararlanılmış ayrıca yığındaki taşların sanal olarak yerlerine koyulabildiği bir VR programı kullanılmıştır. İşçilikli olan oymalı giriş kapıları için ise Frauenkirche’de çekilmiş düğün fotoğrafları incelenmiştir. Alman heykeltıraş Adolf von Donndorf’un 100 yıl önce yapmış olduğu ve yığından çıkarılan Martin Luther heykeli de yeniden kilisenin önüne yerleştirilmiştir. Tekrar yapımı 183 milyon Euro tutan Frauenkirche’nin tepesine yeni bir gümüş haç yapılmış ve bu projenin başındaki usta, babası Dresden’ın yıkımından sorumlu bir bombacı pilot olan Alan Smith olmuştur. Eberhard Burger liderliğinde yürütülen proje 2005’te tamamlanmış ve şehrin 800. yıldönümü için hazırlanmıştır. Frauenkirche’nin duvarları boyunca dağılmış yanık siyah taşlar yenileriyle birleşerek şehrin hüzünlü geçmişini anmaktadır.

Mimari

George Bähr kiliseyi “yerden en yüksek noktasına kadar tek bir taş” görünümünde tasarlamayı amaçlamıştır. İlk ortaya atıldığında sütunların ve duvarların bu kadar büyük bir kubbeyi taşıyamayacağı düşünülmüş ve tasarım eleştirilmiştir. Alışılmışın dışında bir yüksekliğe sahip 24 metrelik çan şeklindeki taş kubbeye die Steinerne Glocke (Taş Çanı) denilmektedir. Şüphelere rağmen kubbe 8 sütunun üzerinde sapasağlam durmuş hatta Yedi Yıl Savaşı’nda 100’den fazla top mermisi yemesine rağmen mermiler kubbeden sekmiştir.

George Bähr, alan dar olduğundan kiliseyi olabildiğince yukarı doğru tasarlamıştır ve kubbenin içinde 4 Evanjelist’i ve 4 Hristiyan değerini anlatan Barok tarzda resimler vardır. Kilisenin orijinal halinde bulunan org, Gottfried Silbermann tarafından yapılmış ve ünlü besteci Sebastian Bach burada bir resital vermiştir. Tamamen taştan yapılmış olan 91 metrelik kilisenin alt kısmı sekizgen şeklinde olup üstünde Taş Çanı adlı kubbe ve onun etrafında 4 adet kule bulunmaktadır. Kilisenin 7 girişi vardır ve George Bähr herkesin eşit olması gerektiğini söyleyerek kapıları farklı kişiler için özelleştirmemiştir.

George Bähr

George Bähr

1666’da Almanya’da doğan George Bähr, 39 yaşında Dresden’ın baş marangozu olduktan sonra pek çok kilise tasarlamıştır. Protestan kiliselerin sembolü olan Frauenkirche’yi tasarlamış ancak tamamlandığını göremeden 1738’te ölmüştür.

Bizimle iletişime geçin!

Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir