İçindekiler

Floransa Katedrali

İtalyanca adıyla Santa Maria del Fiore Katedrali; Rönesans’ın doğum yeri olan Floransa şehrinin en görkemli yapısıdır. Devasa kubbesi ve mermer desenleriyle dikkat çeken katedral, UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne adını yazdırmıştır. Yapımı 140 yıl süren ve Duomo da denilen yapı, sanat ve kültür şehri Floransa’nın en çok ziyaret edilen yeridir. Katedral; Gotik, Neogotik, Rönesans ve Romanesk mimari tarzlarının bir sentezi olmakla birlikte dünyanın en büyük tuğla kubbesine sahiptir.

Tarihi

Fotoğraf: Victor He

Duomo, şehrin gittikçe kalabalıklaşan nüfusuna yetmeyen ve oldukça eskimiş Santa Reparata katedrali üzerine inşa edilmiştir. İtalyan mimar ve heykeltıraş Arnolfo di Cambio’nun tasarladığı binanın ilk taşı 9 Eylül 1296 tarihinde Kardinal Valeriana tarafından konulmuştur. Arnolfo’nun 1302’de ölümünün ardından katedralin inşası 50 yıl boyunca ilerlememiştir. 5. yüzyıldan beri ayakta olan Santa Reparata’nın içinde, şehrin ilk piskoposu Aziz Zenobius’un kalıntılarının bulunmasıyla çalışmalara yeniden başlanmıştır. Binanın bodrum katında hala Santa Reparata’nın kalıntıları görülebilmektedir.

Dönemin en önemli İtalyan ressamı olan mimar Giotto, 1334’te çalışmanın başına geçmiştir. Katedralin yüksek çan kulesini Giotto tasarlamış, Andrea Pisano ve Francesco Talenti tamamlamıştır. Yıllar boyu Giovanni di Lapo Ghini,  Alberto Arnoldi, Giovanni d’Ambrogio, Neri di Fioravante ve Andrea Orcagna gibi pek çok mimarın elinden geçen katedral, kubbesi ve bazı dış cepheleri hariç 1380’de tamamlanmıştır.

1418 yılında kubbe için bir tasarım yarışması düzenlenmiş ve bir çok Floransalı ile birlikte kuyumcu ustaları olan Lorenzo Ghiberti ve Filippo Brunelleschi de yarışmaya katılmıştır. Kazanan Brunelleschi olmuş ve iki sanatçının arasındaki rekabet bundan sonra da devam etmiştir. Kubbenin yapımına 1420’de başlanmış ve tamamlanması 16 yıl sürmüştür. Bir ara Brunelleschi’nin hastalanması nedeniyle Ghiberti başa geçmiş ancak işin altından kalkamamıştır ve Brunelleschi projeyi tek eline almıştır. Sanatçının mezarı, katedralin içinde yer alan mezar odasında bulunmaktadır.

Sonraki yıllarda Giotto’nun tasarladığı dış cephe eskide kalmış bir tasarım olduğu düşünülerek farklılaştırmak istenmiştir. Bunun için Gotik ve Rönesans mimarisini bir araya getirmeyi amaçlayan bir yarışma düzenlenmiştir. Kazanan Emilio de Fabris olmuş ve 1871’de çalışmalara başlamıştır. Katedralin dış cephesinin renkli mermerlerle süslenmesi ancak 1887’de tamamlanmıştır. Yıllarca Floransa halkının ve konsilinin baş katedrali olan Duomo, Floransa’nın Rönesans dönemindeki yöneticileri olan Lorenzo de’ Medici’nin yaralandığı ve kardeşi Giuliano de’ Medici’nin öldürüldüğü 1478’deki Pazzi Komplosu’na da sahne olmuştur.

Mimari

Duomo bir Latin Haçı şeklinde tasarlanmıştır ve kubbesi haçın kollarının kesiştiği yerdeki sekizgen yapı üzerinde yükselmektedir. Haçın üç kısa kolu da küçük kubbelerle örtülüdür ve her birinin sonunda beşer şapel vardır. Haçın uzun kolunun sonunda ise Emilio de Fabris’in tasarladığı giriş cephesi ile terasında şehrin ve devasa kubbenin manzarasına sahip olan çan kulesi bulunmaktadır. Katedralin dışı vaftizhaneye uyacak şekilde Romanesk tarzı yansıtan yeşil, kırmızı ve beyaz mermerlerle kaplanmıştır.

Vaftizhane

Şehrin en eski binalarından biri olan Aziz John Vaftizhanesi, 1059-1128 yılları arasında Romanesk tarzda yapılmıştır. Altıgen şeklindeki yapı, Medici ailesinin üyeleri gibi önemli şahısların da vaftiz olduğu yerdir.

Vaftizhane için bir yarışma düzenlenmiş, Lorenzo Ghiberti ve Filippo Brunelleschi birbirlerine karşı mücadele etmişlerdir. Yarışmacılara aynı miktarda bronz verilmiş ve vaftizhanenin kapılarını tasarlamaları istenmiştir. Yarışmayı Ghiberti kazanmış, Brunelleschi’nin zamanının ilerisinde olan hümanist tasvirleri ise jüriler tarafından seçilmemiştir.

Yıllar sonra Michalengelo onların cennetin kapılarına benzediğini söylemiş ve kapılar bu ismi almışlardır. Kubbesinin içi ise Franciscan friar Jacobus’un başladığı ve yıllar boyu farklı sanatçılar tarafından devam ettirilen bir mozaik anlatı ile kaplıdır.

Kubbe

Kubbenin ilham kaynağı Roma’da buluna Pantheon’dur ve genişliği neredeyse onunki kadardır. Zeminden tepesine 114.5 metre yüksekliğiyle dünyanın en uzun 5. kubbesi olan Duomo, tamamen Brunelleschi’nin dehasıyla inşa edilen bir mühendislik harikasıdır.

Tasarlandığı dönemde bu kadar büyük bir kubbeyi yapmak için gereken teknoloji bulunmuyordu. Bu nedenle katedral yıllarca kubbesiz kaldı ve çözüm bulunamadı. Yapılamamasının nedeni, o büyüklükte bir kubbeyi taşıyacak kadar sağlam bir iskelet yapılamaması ve bunun için yeterli malzemenin Toskana bölgesinde bulunmamasıydı.

Fotoğraf: Ariel Leek

Aynı zamanda ağır kubbenin altındaki duvarları yıkmaması gerekiyordu. Pantheon’un devasa kubbesinde bu sorun, kubbenin altındaki duvarları çok kalın yaparak çözülmüştü ancak bu Floransa Katedrali için mümkün değildi. Ayrıca kubbenin kilitlenene kadar taşların sabit kalması için Pantheon’da yapısal merkezleme kullanılmıştı ancak Duomo için bu da çözüm olmadı.

Sorunları daha önce kullanılmamış teknikler geliştirerek çözen Brunelleschi, ağır nesneleri daha önce yapılan makinelerin ulaşamadığı yüksekliklere çıkarmaya yarayan bir düzenek de icat etmiştir. Kubbenin kilitlenene kadar geçen sürede çökmemesi için tuğlaları balıksırtı düzeninde yaparak, dizilen her setin bir öncekini desteklemesini sağlamıştır.

Kubbeyi olabildiğince hafifleştirmek adına içi boş iki iskelet halinde yapmıştır ve aradaki boşlukta kubbenin tepesine çıkan merdivenler bulunmaktadır. Brunelleschi kubbenin yayılma sorununu ise içeriye gömülü taş ve demir zincirlerle çözmüştür. Daha pek çok görülmemiş teknik kullanan kuyumcu ustası, 40,000 ton ağırlığında ve 45 metre genişliğindeki kubbeyi ayakta tutmayı başarmıştır.

Kubbenin üstüne konulacak fener için de 1436’da bir yarışma düzenlenmiş, bu yarışmanın galibi sekizgen şeklindeki tasarımıyla Brunelleschi olmuştur. Fener; kubbenin görüntüsünü tamamlamakta, kubbeyi stabilize etmekte ve pencereleriyle kubbenin içini aydınlatmaktadır. Brunelleschi ölmeden bir kaç sene önce yapımına başlanmış ve yıllar sonra mimar ve heykeltıraş Michelezzo tarafından tamamlanmıştır. Beyaz mermer fenerin tepesindeki bakır top ve haç ise Verrocchio’nun eseridir.

Çan Kulesi

Katedral ile vaftizhanenin arasında duran çan kulesi, 85 metre yüksekliğiyle şehrin neredeyse her yerinden görülmektedir. Giotto di Bondone 1337’de öldüğünde kulenin sadece alt kısmı yapılmıştır. Andrea Pisano ve daha sonra Francesco Talenti tarafından tamamlanan kulenin dört bir yanı çeşitli rölyefler (kabartma) ile kaplıdır. Bu kabartmalar erkek ve kadının yaratılışı, astroloji, tıp, erdemler, İsrail’in peygamberleri ve kralları gibi pek çok konuyu simgelemektedir.

İç Mekan

Paolo Uccello’nun süslediği saat

Duomo’nun içi, dışına göre oldukça sadedir. Giriş kapısının üstünde Paolo Uccello’nun süslediği ve Güneş’in doğuşuyla günün başladığı İtalyan usülü bir saat yer almaktadır. Katedralin içi Andrea del Castagna ve Gaddi gibi sanatçılar tarafından yapılan freskler ile doludur.

Bir diğer sanat eseri de Michelino’nun yaptığı Dante portresidir (La commedia illumina Firenze). Katedralin en ilgi gören kısmı ise kubbenin içini kaplayan “The Last Judgement” (Kıyamet Günü) freskidir. Bu eser dünyanın ilk sanat tarihçisi Giorgio Vasari’ye ait olmakla birlikte, onun ölümünün ardından Federico Zuccaro ve bir kaç sanatçı tarafından tamamlanmıştır.

Bizimle iletişime geçin!

Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir