İçindekiler

Brütalizm Nedir?

Brütalist mimari; Sanayi Devriminden sonra 1950-1980 yılları arasında, eski mimari geleneklerden uzaklaşarak tamamen modern mimariye yönlenen bir mimari akımdır. Bu dönemde çıkış yapan Brütalizm süregelen yıllarda unutulmaya başlanmıştır.

Dünya Savaşları ve beraberinde gelen ekonomik problemler; mimarların eserlerinde sadeliğe, az malzeme kullanımına, şeffaflığa yönelmesine sebep olmuştur. Akımın örneklerine bakıldığında da ilk göze çarpan cephelerde tasarım anlamında fazla ayrıntıya yer verilmemesi, cephelerin düz ve akıcı bir formda olmasıdır.

Ana Özellikleri

Binaların dış cephelerini kaplayan betonu ve destek elemanlarını apaçık vurgulayan brütalizm, aynı zamanda tekrar eden pencere ve kat formlarıyla dikkat çeker. Bu şaşırtmalı geometrik formlar akımın asıl unsurlarındandır ve statik duruşuna katkı sağlar. Modernizmin bir parçası olmasından dolayı yenilikçi estetik unsurlar da içermektedir.

Brütalizm kelimesinin etimolojisi Fransızca kökenli “brut” kelimesine dayanır. Anlamı ise “ham, işlenmemiş beton”dur.

Bu akımın örneklerinin büyük bir çoğunluğunda brüt beton kullanılsa da betonun yanında tuğla, kaba taş, ahşap ve boyasız çeliğe de sık sık rastlanılmaktadır ve bu malzemeler de hiçbir gizleme gereksinimi duyulmadan, diğer elemanlarda olduğu gibi apaçık ortaya çıkarılmıştır. Brütalizmin bir diğer özelliği ise camı ön plana koymasıdır.

Le Corbusier’a göre yapı malzemelerinin katıksız bir şekilde ortaya konulması yapıların daha göze çarpıcı, ilkel ve vahşi görünmesini sağlar.

Brütalist Mimaride süslemeye ve dekoratif unsurlara yer yoktur. Betonun tek başına rol oynadığı bloklar güçlü ve sağlam bir görüntü oluşturur. Cephelerde sade beton kaplamanın kullanılması bunun asıl nedenidir. Böylece yapılar kale gibi bir görünüm kazanırken aynı zamanda görselin daha ağır hissetmesi sağlanır.

brütalizm

Brütalizmin asıl amacı Güzel Sanatlar tarzının dekoratif bileşenlerinden mimariyi uzak tutmak ve tasarımı yalın, basit kılmaktır. 

Betonarme, her yerde kolayca üretilebilen ve maliyeti az bir malzeme olduğundan ekonomik sıkıntılarla ortaya çıkan brütalizmin hammaddesi olması şaşırtıcı olmasa gerek.

Yapı malzemesi, konstrüksiyonu, tesisat elemanları ve yapının içerdiği iç mekan birimleri dışa vurulur. Elektrik hatları, havalandırma boruları ve diğer tesisat malzemeleri de açıktan geçirilmektedir. Adolf Loos’un 1908 tarihli makalesi ile konferansı “Süsleme ve Suç” ve mimaride modernizmin manifestosu kabul edilen “süsleme suçtur”, süslemenin yokluğunun sanatı beklenmedik zirvelere sürüklediğini anlatıyordu ve sanki sadece bu akım için üretilmiş gibiydi.

Brütalist mimariye göre işlev; estetik ve formdan önce gelir. Bunun en iyi örneklerinde biri Renzo Piano ve Richard Rogers’ın tasarladığı Pompidou Merkezidir. Fazla renk kullanılmayan ürünler monokrom tonlarla ortaya çıkar ve dönemin karamsarlığını, yoksulluğu ve acımasız dünyayı sembolize eder.

Yapılar yek beton görünümüyle otoriter, politik bir hava oluşturduğundan siyasi gücünü ortaya koymak isteyen devletler genelde şehirleşmede ve kamusal alanlarda brütalist mimariye önem vermişlerdir.

Tarihsel Süreçte Brütalizm

Brütalizmin ilk adımları modern mimariye büyük katkıları olan Fransız Mimar Le Corbusier tarafından 1952 yılında atıldı. 2. Dünya Savaşının beraberinde getirdiği ekonomik problemlerden kendine gelememiş Fransa’da tasarladığı Unite d’Habitation ile birlikte brütalizmin uzun bir süre etkileyeceği mimari düzen başlamıştır. Akımın özelliklerinin birçoğunu taşıyan bu yapı yaklaşık 1600 kişiliktir ve işçi sınıfı için tasarlanmıştır. Cepheler işlevsiz elemanlardan uzak, oldukça sade ve beton kaplamadır.

brütalizm
Unite d’Habitation

Brütalizm; İngiltere, Fransa, Rusya, Doğu Avrupa ve Amerika’daki çeşitli kamusal binalar ve üniversitelerde de gücünü göstermiştir.

Bu akımın başlıca temsilcileri Marcel Breuer (1902-1981), Erno Goldfinger(1902-1987), James Kalisz, Bertrand Goldberg (1913-1997) ve Fernand Boukobza (1926-2012) kabul edilir ve şimdiden 2 örneğini kaybeden (1972 yapımı Robin Hood Gardens ve Pragati Maidan) akımın diğer eserlerini korumak için son yıllarda çalışmalar yapılmaya başlandı.

Brütalizmin popülarite kazanması 60’ların sonlarını bulmuştur. O zamanlar da bazı mimarlar tarafından “tasarım karşıtı” bir devrim olduğu belirtiliyordu. Hala brütalizmi bir akım olarak kabul etmeyen azımsanamayacak kadar mimar vardır.

Günümüzde Brütalizm’in ne anlama geldiği bilinmemekle birlikte popülaritesini yitiren ağır görünümlü beton yapıları dillendirmek için kullanılır.

Brütalizm Türk mimarisinde diğer Avrupa ülkelerinde olduğu kadar yer edinmedi. Yine de akımın yaygınlaştığı yıllarda kimi Türk mimarların beton uygulamalarda bulunduğu görüldü. Bunun bir örneği de Behruz Çinici’nin Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin içindeki bazı yapıtlardır.

2000’li yıllardan itibaren büyük eleştirilerin konusu olmuştur. Üstelik 2008 yılında yapılan bir ankette Boston Belediye Binası “Dünyanın En Çirkin Binası” seçilmiştir.

Boston Belediye Binası

Temsilcileri

Marcel Breuer

Fernand Boukobza

Paul-Marie Côté

Bertrand Goldberg

Ernő Goldfinger

Louis Kahn

Jacques Kalisz

Ram Karmi

Le Corbusier

Sigurd Lewerentz

Berthold Lubetkin

Kunio Maekawa

Jean Renaudie

Paul Rudolph

Alison et Peter Smithson

James Stirling

Kenzō Tange

Clorindo Testa

Şablon:Lien

Jean Zumbrunnen

Örnekler

Londra Kraliyet Tiyatrosu
Pantin Ulusal Dans Merkezi
Breuer Binası
Trellick Kulesi
Buffalo Şehir Mahkeme Binası
Batı Şehir Girişi, Belgrad
Barbican, Londra
SESC Pompeia, Sao Paulo
Universidad de Ingenieria y Tecnologia, Lima

Daha fazlası için buraya tıklayın!

Bizimle iletişime geçin!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir