İçindekiler

Mimar Hayreddin Hakkında

Mimar Hayreddin’in 15.yüzyılın sonları ile 16.yüzyılın başlarında hayatta olduğu bilinmektedir. II. Bayezid döneminde önemli eserler inşa etmiş, mimarbaşı olduğu aktarılır. Hayatı ve eserlerine dair kesin bilgiler olmamakla beraber, döneminde yaşayan aynı addaki mimardan farklı olarak Mimar Sinan’ın yetiştirdiği mimarlardan biri olduğu anlaşılır.

Yaşamı ile ilgili kesin bilgiler pek yoktur. Mimar Hayreddin, Murat isminde bir mimarın oğludur. İstanbul’da çeşitli binalar inşa etmiştir. Osmanlı mimarisine bazı yenilikler getirmiştir. II. Bayezid devrinde inşa edilen pek çok binayı Mimar Hayreddin’in inşa ettiği veya inşasına katkıda bulunduğu çeşitli kaynaklarda geçmektedir. Mimar Hayreddin İstanbul’da kendi ismiyle anılan Mimar Hayreddin Cami’ni yaptırmıştır. Edirne’deki büyük II. Beyazıt Külliyesi de Mimar Hayreddin’in eseridir. Vefat tarihi ve mezarının yeri bilinmemektedir.

Mostar Köprüsü – Stari Most

1566-1567 yıllarında inşa edilen ünlü Mostar Köprüsü yapıldığı günden bugüne hayranlık uyandıran bir yapı olmuştur. Bosna-Hersek’in Mostar şehrinden geçen Neretva nehri üzerinde bulunan köprü Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından inşa edildi. 9 Kasım 1933’te Boşnak-Hırvat savaşı esnasında Hırvat güçleri tarafından yıkılana kadar 427 yıl kullanılmıştır. Köprü için 456 kalıp taş kullanılmıştır. Mostar Köprüsü, Neretva Nehri’nden 24 metre yüksekte 30 metre uzunluğunda, 4 metre genişliğindedir. Dönemine göre üst düzey bir teknoloji ile inşa edilmiştir. Mostar Köprüsü, sporcuların yıllarca atlama platformu olarak kullandığı bir yer olmuştur. Geleneklere göre şehrin erkekleri, nişanlı oldukları hanımlara cesaretlerini kanıtlamak için düğün öncesi köprüden atlarlardı.

Köprü çevresindeki kente adını vermiştir. Mostar, Hersek bölgesinin ana kenti oldu. Köprü UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edildi.

mimar hayreddin

II. Bayezid Külliyesi

Sultan II. Bayezid tarafından 1484-1488 yıllarında Mimar Hayreddin’e yaptırılan bu külliye Edirne’de bulunmaktadır. İkinci başkent konumundaki Edirne’ye darüşşifa kazandırmak amacıyla yaptırılmıştır. Külliye Edirne şehir merkezine 2 kilometre uzaklıkta yer alır. Geniş bir alan üzerine inşa edilmiş olan külliye; cami, imaret, mutfak, medrese, darüşşifa, hamam ve erzak ambarından oluşmaktadır. 1653’te Edirne’yi ziyaret eden Evliya Çelebi, külliyeyi ziyaret etmiş ve seyahatnamesinde külliyenin darüşşifası hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir. Külliye çeşitli zamanlarda Tunca Nehrinin taşması sebebiyle büyük zararlar görmüştür. Ayrıca Balkan savaşları sırasında da Edirne’nin en fazla zarar gören eserleri arasında yer almıştır.

Külliyenin içindeki Darüşşifa ve Tıp medresesi Sağlık Müzesi olarak hizmet vermektedir. “Sultan II. Bayezıd Külliyesi Sağlık Müzesi”, “Edirne Sağlık Müzesi”, Edirne’de, İkinci Beyazıt Külliyesi’nin Darüşşifa ve Tıp medresesi yapıları içinde hizmet veren, Trakya Üniversitesi bünyesindeki müzedir.

Külliye içinde 1488’den beri yer alan darüşşifa, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’na kadar aralıksız 400 yıl boyunca her türlü hastaya ve daha sonrasında sadece ruh ve akıl hastalarına hizmet vermiş bir sağlık kurumudur. Geçmişte hastalarının müzik, su sesi ve güzel kokularla tedavi edildikleri bu tarihi mekân, 1997 yılından bu yana Trakya Üniversitesi tarafından sağlık müzesi olarak düzenlenmiş, 2000 yılında Darüşşifa’nın Şifahane kısmı Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği’nin katkılarıyla Psikiyatri Tarihi Müzesi haline getirilmiştir.

Bayezid Camii

İstanbul’un Bayezid semtinde II. Bayezid tarafından yaptırılmış camiidir. Osmanlı klasik dönem mimarisinin erken dönem eserleri arasında bir tarzda yapıdır. Mimarının kim olduğu kesin değildir. Mimar Hayrettin, Mimar Kemalettin veya Yakupşah bin Sultanşah isimleri arasında kimin yaptığı kesin bilinmemektedir. II. Bayezid’in mezarı, caminin haziresinde bulunur.

Dört ayak üzerine oturtulmuş, 16,78m çapında bir ana kubbesi kuzey ve güneyde iki yarım kubbe ile desteklenmektedir. Ana kubbede 20, yarım kubbelerde yedişer pencere vardır. Camii 24 kubbeli revaklarla çevrilidir. Kare biçiminde bir son cemaat avlusu bulunmaktadır. Avlu zemini mermer döşelidir ve ortada şadırvan vardır. Aslında üstü açık olan şadırvan, IV. Murat döneminde etrafına dikilen sekiz sütun üzerine oturtulmuş bir kubbe ile örtülmüştür.

Mimar Hayreddin Camii

Mimar Hayreddin Camii; İstanbul’da Fatih ilçesinde Çemberlitaş-Beyazıt arasında Divanyolu üzerinde yer almaktadır. Çevresinde ve yakınında olan binalar sebebiyle zor fark edilir. İnşa tarihi maalesef ki kesin bilinmemekle beraber 1488 diye bazı kaynaklarda zikredilir. Yangın ve yol genişletme çalışmaları nedeniyle orijinalliğinden pek de eser kalmamıştır. Yapının belirli bir üslubu yoktur. Günümüzde hala kullanıma açıktır.

Son Olarak;

Mimar Hayreddin sütun yükseklikleri, kalınlıkları ve aralıkları arasında bulunması gereken oranlan kurallara bağlayarak bir yapının bütünüyle tek tek öğeleri arasında ilişki ve oranlara getirdiği uyum ve denge ile Osmanlı mimarlığında Klasik Dönem üslubunun öncüsü olmuştur.1509’da İstanbul tarihinin en şiddetli depremlerinden biri olmuş ve pek çok bina yıkılmıştır ve bunlardan bir kısmının yeniden yapılması görevi Mimar Hayreddin’e verilmiştir.

Tüm yazılarımız için tıklayınız.

Bizimle iletişime geçin!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir