Sendai Mediatheque, Japonya’nın Sendai şehrinde yapılan ve 2001 yılında kullanıma açılan kütüphanedir. Kütüphanenin mimarı ise kural tanımayan olarak da bilinen Toyo Ito’dur.Mimarımız Ito kavramsal mimarinin öncülerindendir.
Proje, Sendai kent yöneyimi tarafından düzenenlenen bir yarışma ile halka duyurulmuş ve şartnamesinde de proje için yeniçağ için sanat gibi duyusal, kitaplar gibi entelektüel ve bunların birleşimi olarak elektronik, görsel ve işitsel olarak medyaları müşterek olarak biriktiren ve sağlayan yeni bir kentsel fonksiyon alanı denmiştir.
Ito’nun bu yarışmayı kazandığı tasarımında strüktür, mekan ve biçim arasında farklı özellikler bulunmaktadır. Bu farklılardan kaynaklanarak alıştığımız ilişkilerin tabularını yıkmaktadır.
Sendai Mediatheque tasarımında mimarımız güncel yaşam standartlarını tasarıma dahil ederek dijital teknolojileri kullanmış ve hiç yapılmamış bir iş ortaya koymuştur. Proje tam da istenildiği gibi büntesinde kütüphane, internet odaları, DVD alanları, galeri ve kafe gibi fonksiyonları barındırmaktadır.
Sendai Mediatheque Kütüphanesi’nin kamuya tamamen açık olması istenmiştir bu yüzden yapının şeffaf olmasıyla bu durum ilişkilendirilmiştir. Şehre geniş çerçevelerden bakmaya imkan sağlayan bir kabuk oluşturulmuştur.
Kütüphanenin tasarımını yaparken alışkanlıklardan uzak kaçmış yapının kiriş, duvar, oda gibi formlarından uzak durmuş, iç dış ayrımından tamamen kaçınılmıştır. Kabul edilen mimari kurallara karşı bir tavır ortaya konulmuştur.
Bu hedeflerin doğrultusunda mimarımız Toyo Ito, akışkan ve yumuşak çizgilerle iç ve dışı birleştirme yolunda akvaryum ögesini metafor olarak kullanmıştır.
Yapının strüktürü akvaryumun içindeki bir bitkiyi andıran, girişten son kata kadar uzanan taşıyıcılardan oluşmuştur. İçerisinden birbirinden farklı fonksiyonlar barındıran bu yapı, fonksiyonlar arasında sert geçişi değil daha yumuşak geçişi tercih etmiştir. Bu geçişleri ise mobilyaların geçişleri ile sağlamış, kullanıcının yapı içerisindeki gezintilerini kesintiye uğratmamıştır.
Sendai Mediatheque Strüktürü
Yapı için önerilen yeni strüktür modeli plak, tüp ve ten olarak adlandırılan üç temel bileşenden meydana gelmiştir. Küçük kesitli çelik borulardan oluşan 13 adet birbirinden farklı form ve işlevdeki tüpler kare şeklindeki plakalardan geçmiştir. Bu yöntem klasik kolon döşeme mantığının bir yorumlaması olarak nitelendirebilmektedir. Bu strüktür tasarımcının istediği estetiği ve akışkanlığı sağlamıştır.
Plakalara bağlanan tüplerden en büyükleri yatay ve düşeydeki yük akışının büyük bir kısmını sağlamaktadır. Strüktürel görevinin dışında katlar arası sirkülasyonu sağlama gibi bir fonksiyonları da mevcuttur. Diğer 9 tüp ise strüktürel olarak yatay kuvvetlere çalışarak ışık, hava, ses ve iletişim akışını sağlamaktadır.
Plakalar ise petek şeklinde çelik döşemelerdir. Tüpler ile bağlandıkları yerlerde petek döşemeler boşalır ve bazı yerlerde tüplerin ağsı yapısına ayak uydurmak üzere örüntü bozulur. Örüntüdeki bu bozulma özellikle yapılmış bir tasarımdır. Petek döşemenin örüntüsünün tüplerle birleştiği noktalarda birbirlerine aktaracakları yük geçişlerinin verimli hale getirecek şekle dönüştürülür.
Ağsı tüp kolonlara bağlanan döşemelerle oluşturulan bu harmonide çeliğin katkıları asla yadsınılmamalıdır. Tüp ve plakaların birbirlerine bağlanmasında çelik malzeme kullanılmıştır. Tüplerin plaka ile bağlandığı noktalarda çelik ince kesitli çemberler eşlik etmiştir.
Tüplerin birbirinden farklı geometriye sahip olmaları ve plakalarla birleşim detaylarında oluşturulan akış detayı; deprem yüklerinin soğurarak aktarılmasında strüktüre destekleyici bir etki yapmıştır. Yapının 2005 yılında gerçekleşen Kobe depreminden ve 2011’de Sendai bölgesinde gerçekleşen 8,9 büyüklüğündeki Tohoku depreminden strüktürel olarak hasarsız çıkması başarılı bir konstrüksiyon çözümü yapıldığını kanıtlamaktadır.
Cepheyi temsil eden ten ise yapının iç ve dış ayrımını sağlamıştır fakat mimarımız yapıyı tasarlarken aslında yapının iç ve dış gibi bir ayrımının olmasını istememiştir, akışkanlığın burada da korunmasını tercih etmiştir. Bu yüzden ana cephe elemanın şeffaflığı; içerideki yaşantıyı ve kullanıcı hareketlerinin katlar arasındaki akışkanlığını vurgulamıştır.
Teknik olarak zor bulunan mekânsal etkilerin mimar-mühendis işbirliği ile çözüme kavuşturulabileceğinin somut kanıtı niteliğinde bir proje olan Sendai Mediatheque; tasarım ve uygulama aşamalarında en başından beri hedeflenen süreklilik ve akışkanlık, tasarım kriterlerinin birbirine aktarılarak strüktürel ve mekânsal karşılıklarının test edilmesiyle mümkün kılınmıştır.
- The Interlace
- The Fosun Foundation
- Dynamic Tower: Dönen Gökdelen
- Müze Gazhane
- Mimari Tasarımda Çevre Analizleri
Tüm yazılarımız için tıklayınız.
Bizimle iletişime geçin!