İçindekiler

Yakın tarihe kadar ismini bile duymadığımız, çorak bir arazi üzerine kurulu olan Dubai kenti petrolün yaygınlaşmasıyla birlikte büyük bir servet sahibi oldu. Fakat son yıllarda petrolün eski gücünün kalmaması ve fosillerin tükenmeye başlamasının ardından Dubai eski gücünü koruyamaz hale geldi. Ülkeye gelir getirecek farklı sektör arayışına giren yöneticiler turizm sektöründe karar kıldılar. Petrolden kazandıkları yüksek kazançların büyük paydasını inşaat sektörüne yatırdılar. İşte Dubai Palmiye Adası hayali de böyle başladı.

Betonsuz Zemin

Basra Körfezi üzerine kurulan Palmiye Adası ismini fiziki görünümünden alıyor. Uzay’dan bakıldığında palmiye ağacına benzeyen ada tamamen doğal malzemeler kullanılarak inşa edildi. Dalgakıranların ve zeminin altında betonarme temel yerine kaya kullanıldı. Bu kayalar Asya’nın en büyük sıra dağlarından olan Hacer Dağları’dan dinamitle patlatılarak elde edildi ve 7 milyon ton kaya parçalarından oluşan bir zemin hazırlandı. 11 kilometre uzunluğunda ve hilal şeklindeki dalgakıranın zemini geotekstille kaplandı. Böylece Şamal Rüzgarları’nın oluşturduğu akıntının önüne geçilmiş ve kaya zemini üzerindeki kumun erozyona uğraması önlendi.

Palmiye Adası

Kum ve Kaya

Ada inşaatında 94 milyon küp kum kullanıldı ve bu kumu temin etmekte çok zorlandılar. İlk başta çöllerdeki kumları kullanmayı düşündüler ama çöl kumu suyla buluştuğu zaman dağılıyordu ve istenilen kalite sağlanamıyordu. Bu soruna halihazırda denizde bulunan kumu kullanmaya karar vererek çözüm buldular. Dünya’nın farklı yerlerine tarama gemileri yolladılar ve bu gemiler günlerce uygun kalitedeki kumu aradı. Yapılan testler sonucu uygun kum okyanusun ortasında bulundu ve tüm taşıyıcı gemiler o koordinata yönlendirildi. Özel olarak tasarlanan kum taşıyıcı gemilerin zemini kapaklı yapıldı. Kum yüklenen gemiler inşaat alanına geldiklerinde kapaklarını açtılar ve kumu istenilen noktaya bıraktılar.

Eş zamanlı olarak da kumların etrafına dalgakıran kurulmaya başlandı. Böylece sert dalgalar kumlara zarar vermedi. İnşaat boyunca kullanılan kayaların ve kumların hacimleri o kadar fazlaydı ki aynı kayalar ve kumlarla dünyanın etrafına 2,5 metrelik bir duvar örülebilirdi. Sadece kayalardan 2 tane Mısır Piramiteri’nden yapılabilirdi. İnşaat boyunca mühendisleri en çok yoran konulardan birisi malzeme bulmak ve onu inşaat sahasına taşımak oldu.

İki İş Bir Arada

Adayı yapmaya başladıklarında hesaba katmadıkları sürpriz sorunların inşa teslim tarihini ciddi derecede geciktireceği anlaşıldı. İlk çizilen projeye göre dalgakıran hilal şeklindeydi. Dalgakıran tamamlandıktan sonra pis suyun içeride kaldığını gördüler. Bu ciddi bir sorundu. Kimse pis suya girmek istemez ve ada hedeflenen turist kitlesini çekemezdi. Dalgalarla gelen ve Hilal Dalgakıran’ın içinde sıkışıp kalan pis su gün geçtikçe kokmaya başlamıştı. Bu noktada Belçika ve Almanya’nın tecrübeli mühendisleri devreye girdi. Deniz seviyesinin altında bir ülke olan Hollanda’da bir çok projede görev yapmış olan bu mühendislerin çözümü gayet basitti. Hilal Dalgakıran’ın üzerine iki yerden kanal açtılar. Hilal Dalgakıran 3 parçaya bölünmüş oldu. Açılan kanallar sayesinde kirli su kısa sürede adadan uzaklaştı.

Bu ve buna benzer sorunlar proje teslim süresini sarkıtıyordu. Ada tamamlandıktan sonra üzerine inşaa edilecek olan otel, villa gibi yapılar için süre kalmıyordu. Eğer yapıları yapmak için adanın tamamlanmasını beklerlerse, yapılar istenilen tarihe yetişmiyordu. Bu, inşaata başladıklarında bunu tüm dünyaya duyuran ve reklamını daha proje başlamadan yapan Dubai’li yöneticilerin istemediği bir şeydi. Sorun üzerine günler süren toplantılar yapıldı ve yapıların inşasının başlaması için adanın tamamlanmasını beklememeye karar verdiler. Adaya kaya ve kumlar yerleştirilirken diğer uçtan da otellerin temelleri atılmaya başlandı. Dalgakıran ve kum zemin uzadıkça arkasından da yapılar yükselmeye devam etti.

Ada Etrafında Yürümek

Gemilerin okyanustan getirdiği kumların doğru yere dökülüp dökülmediğini ise gezici ekipler sayesinde takip ettiler. Gezici ekiplerin sırtlarına taktıkları çantanın içinde GPS sistemli ekipmanlar vardı. Ekipler dökülen kumların denizle buluştuğu noktalarda yürüdüler ve çantalarındaki ekipmanlarla sinyal yaydılar. Bu ekipmanların gönderdiği sinyaller Palmiye Adası için özel olarak fırlatılan uydu sayesinde takip edildi. Dünya’nın etrafında dolaşan bu uydu, gelen sinyalleri birleştirerek yetkililere iletti. Böylelikle kumların projeye uygun dökülüp dökülmediği anlaşıldı.

palmiye

Bir Yetmez

Karşılarına çıkan sorunlara kısa sürede doğru çözümler bulunması sayesinde istenilen sürede tamamlanan ada dünya basınında büyük ilgi gördü. Magazin ve Spor dünyalarının ünlü isimleri Palmiye Adası’ndan evler satın aldılar. Hedeflenenden daha fazla ilgi gören ada, Dubai’li yöneticilerde yeni suni adalar yapma fikri doğurdu. Yeni proje fikirleri gündeme taşındı ve sunulan fikirlerden iki tanesi kabul gördü. Bunlar bir tanesi tamamlandığında Palmiye Adası’dan daha büyük olacak ikinci bir Palmiye Adası’ydı. Diğeri ise küçük adacıklardan oluşan suni dünya modeliydi. Yapılacak küçük adacıklara ülkelerin isimlerini vererek adalardan küçük dünya yapmayı hedeflediler.

Yeni projeler için yeterli hammadde bulmak imkansıza yakındı. Yeniden kum ve kaya arayışına girdiler. Projelerin yapımına başlandı. Kumlar ve kayalar yerleştirildi. İlk etap tamamlanmıştı. Bunlara eş zamanlı olarak daha önce tamamlanmış olan Palmiye Adası’ndan bazı şikayetler duyulmaya başlandı. Çevre haklarını ihlal ettiği ileri sürüldü. Ekosisteme zarar vermesiyle gündeme geldi. Bu ve buna benzer haberler yapımı devam eden iki projenin güvenirliğine zarar verdi. İnşası devam eden ikinci etapta sırada yapılar vardı. Tamamlanan zeminin üzerinde yapılar yükselmeye başlamıştı. Ama oteller, villalar ve müstakil evler satılamadı. Gündemden kötü etkilenen projeler devam edebilmek için yeterli finansman desteğini bulamadı. Bugün hâlâ tamamlanmayı bekliyorlar ve dalgaların zarar vermesiyle günden güne eriyorlar.

Dünya üzerinde daha önce benzer bir proje olmadığı için inşa sürecinde çok zorlanan personellerin kararlılğı sayesinde bugün hâlâ ayakta duran Palmiye Adası turizm sektörünün vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Görülmesi gereken yerler listesinde her yıl ilk sıralara oynayan ada, benzersiz görünüşüyle inşaat sektörüne de yeni bir bakış açısı kazandırmış oldu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir