MoPop: Museum Of Pop Culture

MoPop (Pop Kültür Müzesi), Seattle’da bulunmaktadır ve şehrin simge yapılarından da bir tanesidir. 1962 yılında şehirde yapılacak olan bir fuar için inşa edilmiştir ve şehrin merkezi noktalarını birbirine bağlanayan yapının içinden geçmektedir.

Bu müze geçmiş ve güncel pop kültür sanatının eğitimini gelecek nesillere ilham vermesi için destekleyen yenilikçi bir müzedir. MoPop, halka eğlenceli olduğu kadar eğitici bir pop kültürü deneyimi sağlamaya çalışmaktadır bu yüzden de müzedeki gösterilerin çoğu kalıcıdır.

MoPop’un Tarihi

MoPop Kültür Müzesi’nin tasarımcısı ünlü mimar Frank Gehry’dir. İlk başta bu şekilde adlandırılan müze daha sonralarında Experience Museum Project yani Deneyim Müzesi Projesi olarak adlandırılmıştır.

Microsoft’un kurucu ortaklarından Paul Allen tarafından başlatılan deneysel müze projesi müzik kültürünü teknoloji, medya ve aktiviteler ile besleyen bir projedir. Paul Allen’ın bu projeyi başlatmasında en büyük etki ise ünlü gitarist Jimi Hendrix’tir.

Müzenin Mimarı: Frank Gehry

Frank Gehry, mimar ve tasarımcıdır. Eğitimlerini University of Southern California ve Harvard University’de tamamlamıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra ise kendi mimarlık ofisini kurmuştur. Ayrıca Amerika’nın çeşitli üniversitelerinde de öğretim üyeliği yapmıştır.

Mimarlık yaşamı boyunca mimarlık çizgisi ticari bir pratik olmaktan çıkıp sanatsal olarak yönlenen bir atölye çalışmasına kaymıştır. Gehry’nin üslubu 1970’lerin sonlarına doğru Dekonstrüktivizm’in ana temellerine dayanmaya başlamıştır.

Dekonstrüktivizm Nedir?

Dekonstrüktivizm, yapının temellerini oluşturan mimari ögelerin yamultulması, kaydırılması ve parçalanması gibi yöntemlerle oluşan yapısal bir analizdir. Bu tarzda inşa edilen binaları görenler yapıda bir aykırılık olduğunu çok rahat anlayacaklardır.

• 

• 

MoPop’un Tasarımı

MoPop’un resmi binasının planlaması yapılırken Frank Gehry klasik rock and roll müziğinden ilham almıştır. Mimarımız çeşitli klasik gitarları da inceledikten sonra müzenin ilk modelini oluştururken küçük gitar parçalarını bile kullanmıştır.

Her biri farklı renkte ve karakterde tasarlanmış olan kıvrımlı yapılar müze binasını oluşturmaktadır. Müzenin dalgalı ve parçalı formlardan oluşmasına sebep olan olay ise Jimi Hendrix’in konseri sırasında gitarını kırdığı o meşhur olaydır. İşte bu yüzden müze binası parçalara ayrılmış bir gitarı andırmaktadır.

Müze farklı dokuların ve renklerin bir arada kullanıldığı bir projedir ve aslında her rengin de temsil ettiği belirli şeyler vardır. Örneğin mavi renk Fender gitarları, altın rengi Gibson Les Paul gitarları temsil ederken kırmızı renk ise eski rock yıldızlarının kullandığı kırmızı kamyonetleri temsil etmektedir. Bu açıdan bakarsak müzede dokular ve renkler aracılığıyla ziyaretçilerin duygularına dokunmak istenilmektedir.

Yapısal Özellikleri

Binanın dış cephesi 21.000’in üzerinde paslanmaz çelik ve alüminyum ile kaplandı. 280’in üzerinde ise çelik kaburga kullanıldı. Çatısı ise ince tahtalarla yapıldı.

Dokuların ve renklerin birleşimi olan müzenin dış kısmı, müziğin akcılığını ve tüm enerjisini çok net bir şekilde iletmektedir. 21.000’in üzerinde ayrı ayrı şekillendirilmiş ve kesilmiş paslanmaz çelikten yapılmış, boyalı alüminyum içeren üç bin panel ile dış cephe sarıldı. Binanın dışı bu yerleştirilme şekillerinden dolayı ışığa göre farklı renkleri yansıtmaktadır ve açınızı değiştirdiğinizde de renkler değişmektedir.

Müzenin Programı

Müze programı toplam 6 parçaya bölünmüştür ve sergi kurgusu ise 3 boyutlu parçaların yapboz gibi bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Bu farklı 6 bölümün aracılığıyla müzeyi ziyaret edenler müzikal bir yolculuğa çıkmış olmaktadır.

Sky Church

Bu konsept Jimi Hendrix tarafından geliştirilmiştir. Hendrix,müziğin gücüne ve yapanileceklerine çok inanıyordu. Örneğin farklı kesimlerden insanları bir araya getirebileceğine.

Sky Church, mimari olarak müzenin merkezinde yer almaktadır ve büyük bir toplanma alanı olarak görev yapmaktadır.

Crossroads

Amerikan pop müziğini oluşturan farklı gelenek ve görüşlerin kesiştiği bir sergi dizisidir.

Sound Lab 

Bir müzik laboratuvarı olarak işlenen bu kısımda ziyaretçiler müzik,teknoloji ve bilim arasında ilişkiler kurabilmektedir.

Artist’s Journey 

Müzenin bu kısmında ise ünlü sanatçıların hayat hikayeleri ve müzik kariyerlerinde karşılaştıkları bir olaylar değinilmektedir.

Electiric Library

Müzenin içine ve dışarıdan bu içeriklere ulaşmak isteyenlere servis veren bir multimedya arşivi olarak görev yapmaktadır.

Ed. House 

Burası ise kamusal eğitim amacıyla kurulmuş bir birimdir ve burada müzik eğitimi verilmektedir.

Yapının içinde sergi alanlarının yanı sıra bir restorant, müze dükkanı, idare ofisleri, destek mekanları ve yer altında bulunan depo alanları bulunmaktadır.

.

Yazımın sonunda sizlere müze hakkında içerikleri takip edebileceğiniz bir youtube kanalı bırakıyorum. Diğer yazılarımda görüşmek üzere!

https://youtube.com/c/MuseumofPopCulture

• The Interlace
• The Fosun Foundation
• Dynamic Tower: Dönen Gökdelen
• Müze Gazhane
• Mimari Tasarımda Çevre Analizleri

Diğer yazılarımız için tıklayın.

Bizimle iletişime geçebilirsiniz.