İçindekiler

Diocletian Sarayı

Roma İmparatoru Diocletian’ın emeklilik yıllarını geçirmesi için inşa edilmiş olan Diocletian Sarayı, Roma mimarisinin Adriyatik kıyısındaki en görkemli kalıntılarından biri olarak kabul ediliyor. Surların içinde yer alan ve pek çok binadan oluşan saray kompleksi, zaman içinde Split kentinin kaderinde de önemli bir yer tutuyor.

UNESCO Dünya Mirası olarak koruma altına alınmış olan Diocletian Sarayı kalıntıları ve çevresindeki tarihi şehir, Hırvatistan’ın en büyük ikinci şehri olan Split’te yer alıyor. Dünyanın en eski Katolik katedrali, 3500 yıllık Mısır sfenksleri ve kalıntılar kullanılarak yapılmış binalar ile kente açık ve yaşayan bir müze özelliği kazandıran saray kompleksi, Roma, Venedik ve ortaçağ mimarisinin izlerini taşıyor.

Yapılış Öyküsü

Görkemli sarayı anlatmaya ismini aldığı Roma İmparatoru Diocletian’dan başlayalım. Dalmaçya’nın Roma İmparatorluğu’nun bir parçası olduğu yıllarda doğan Diocletian, 284 yılında imparatorluk ünvanını amıştır. İmparatorluğu sırasında emeklilik günlerini düşünerek adını taşıyacak bir bir saray yaptırmayı istemiştir. Sarayın yerini de çocukluğunu geçirdiği, günümüzde Split’e çok yakın olan Solin kasabası olarak seçmiştir. Saray inşaatının başlangıç tarihi tam olarak bilinmese de 295 yılı olduğu tahmin ediliyor.

İnşaat devam ederken Diocletian hastalanmış ve kendi isteği ile imparatorluk tahtından çekilmiştir. Gönüllü olarak görevden vazgeçmiş olan tek Roma İmparatoru olan Diocleitan’ın görevini bıraktığı yıllarda sarayın inşaatında on yıla gelinmiştir ve halen tamamlanamamıştır. Ancak Diocletian yine de imparatorluğu bırakır bırakmaz, 305 yılında natamam saraya taşınmış ve 311 yılında vefat edene değin sarayda yaşamıştır. İmparatorun ölümü, Split kentinin tarihine bir milat olarak kazınmıştır.

Hari Ini Dalam Sejarah: 23 Februari 303, Mulainya Penindasan Umat Kristen  di Romawi
I'm watching you! - Diocletianus Sarayı, Split Resmi - Tripadvisor

Kale Gibi Bir Saray

Diocletian Sarayı bir kompleks olarak 38 bin metrekarelik bir alana inşa edilmiştir ve imparatorun saraya doğrudan gemisinden ulaşabilmesi için denize kıyısı olmasına özen gösterilmiştir. Deniz tarafında 22 metre, kara tarafında ise 18 metre yüksekliğinde savunma duvarları ile çevrili olan sarayın surlarının batı, kuzey ve doğu cephelerine üçü günümüze ulaşan toplam on altı adet kule inşa edilmiştir.

Surlara giriş ise kalıntıları halen görünür olan 11 metre genişliğinde dört kapı ile sağlanmıştır. Kapılar arasında ana giriş kapısı olarak inşa edilmiş olan Altın Kapı, direkt Solin kasabasına bağlanmaktaydı. Devasa kompleks, büyük duvarları ve kapıları ile saraydan daha çok bir kaleye benzemekteydi.

Diocletian's Palace | Croatia | AFAR

Yapı malzemesi olarak kireçtaşı, tuğla ve beyaz mermer kullanılan sarayın yaklaşık yarısı Diocletian’ın kişisel kullanımına diğer yarısı ise askeri garnizon binalarına ayrılmıştır. Kompleks; devlet odaları, ofisler, depolama tesisleri ve günümüze sadece bir tanesinin kalıntılarına ulaşılabilen tapınaklar da barındırmaktadır.

Mimarının bilinmeyen sarayın tasarımında, Roma villa ve castrum yani kale mimarisinin bir karışımı kullanılmıştır. Sarayın iki ana yolunun kavşağında, Roma mimarisinde sıkça kullanılan ve peristil adı verilen bir sundurma bulunmaktadır. Sütunlarla dekore edilmiş olan sundurma, Roma vatandaşlarının toplanması için bir meydan görevi görmektedir. Meydana Mısır’dan getirtilen ve günümüze sadece üç tanesi ulaşan bir dizi sfenks yerleştirilmiştir.

Saraydaki Şehir

Diocletian’ın ölümünden yaklaşık 150 yıl sonra, Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşünü takiben sarayın bulunduğu bölge yedinci yüzyıla kadar terk edilmiştir. Bölge sakinleri Slavlardan kaçmak için saraya sığınmış, sarayı duvarları içine evler yaparak ve büyük odalarını konut haline getirerek yaşamaya başlamışlardır. Sarayı ve kalıntılarını bir kente dönüştürerek Split’in kökenini ve merkezini oluşturmuşlar.

The 10 Best Diocletian's Palace Tours & Tickets 2021 - Split | Viator

Yedinci yüzyılda kent sakinlerinin Hristiyanlık inancını benimsemesiyle birlikte saraydaki yapılar birçok değişikliğe maruz kalmıştır. Diocletian’ın mezarı olarak inşa edilmiş olan mozole, malzemeleri kullanılarak Saint Domnius Katedrali’ne dönüştürülmüştür.

İmparator Diocletian’ın Roma tanrılarına adayarak yaptırdığı Jüpiter Tapınağı, Saint John’a adanmış bir vaftizhane olarak yenilenmiştir.

Katedrale on üçüncü yüzyılda 57 metre yüksekliğinde bir çan kulesi ilave edilmiştir. Romanesk tarza sahip kule yirminci yüzyılın başlarında restore edilmiştir.

Kazılar ve Yenileme Çalışmaları

Diocletian Sarayı, 1764 yılında “Dalmaçya’daki Spalatro’daki İmparator Diocletianus Sarayı’nın Harabeleri” kitabını yayınlayan İskoç neo-klasik mimar Robert Adam’ın çalışmaları sayesinde dünyaya tanıtılmıştır.

Split Diocletian Palace and UNESCO Trogir Private Tour 2021

Arkeologlar son 50 yıldır sarayın tabanını kazmaya başladılar ve etkileyici bir şekilde sağlam olduğunu tespit ettiler. Sarayın orijinal yerleşim alanının tam kat planını gösteren mahzenler hem saray hem Split kenti hem de içinde yaşayan halkın geçmişi ile ilgili pek çok bilgi edinmeye yardımcı oldu.

Günümüzde, Dünya Anıtlar Fonu, sarayın taş ve sıva işlerinin temizliği ve onarımı ile yapısal bütünlüğünün araştırılmasını içeren bir koruma projesi üzerinde çalışıyor.

Tüm yazılarımız için tıklayınız.

Bizimle iletişime geçin!

Roma Mimarisi hakkındaki yazımızı okumak için tıklayın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir