Konumu

Voskresenia Khristova Kilisesi, Başkent Moskova’nın 715 km Kuzeybatısındaki St. Petersburg’da yer alan, 16 – 17. yüzyıl Rus kiliseleri tarzında tasarlanan ve göz alıcı mimarisiyle odağı kolayca üzerinde toplamayı başarabilen bir mimari eserdir.

voskresenia khristova kilisesi

Tarihi

Hükümdar II. Aleksandr’ın kraliyet aracında suikast kurbanı olduğu yerin tam üstüne, oğlu III. Aleksandr tarafından anısı yaşatılmak üzere inşa ettirilmiş bir Ortodoks kilisesidir. Dış cepheleri devrimcilere karşı bir milliyetçilik simgesi olarak ve kan ile benzerlik kurularak kırmızı rengine boyanmıştır.

Aynı zamanda ‘Kurtarıcının Kanlı Kilisesi’ veya sadece ‘Kanlı Kilise’ olarak da geçen bu kilisenin yapımına 1883 yılında başlanmıştı. On dokuzuncu yüzyılın sonunda inşa edilen kilisenin 3.6 milyon rubleye mal olması planlanırken toplam maliyet 4.5 milyon rubleye kadar çıkmıştı. Bu nedenle yapımı 24 yıl kadar uzamış, 1907 yılında tamamlanmıştır. Rus çarı 3. Aleksandr zamanında yapılmaya başlanmıştır ancak tamamlanması 2. Nikolay dönemini bulmuştur. İnşaatı sırasında çıkan birçok ekonomik problemden dolayı yapımı birçok kez aksamıştır. Bunun sonucunda da gerekli finansmanın neredeyse tamamı kraliyet ailesi, gizli bağışçılar tarafından karşılanmıştır. Gerektiğinde halktan bile bağış toplanmıştır.

Voskresenia Khristova Kilisesi, günümüzde hem kilise hem anıt olarak kullanılmaktadır. 2. Dünya Savaşında sığınak olarak kullanılmıştır. Ayrıca büyük sanatsal ve tarihi değerine rağmen, Sovyet döneminde aktif bir kilise olarak işlev görmeyi bıraktıktan sonra depo olarak kullanılmıştır.

Katedralin Sovyet dönemi tarihi, neredeyse inşaat tarihi kadar dramatiktir. Rus Devriminin gerçekleştiği sene (1917) Rus devrimcilerin çekişmeleri sürüyordu, devrimciler tarafından kiliseye birçok kez saldırı gerçekleşti ve yapının içindeki birçok mozaik ve bazı mermer parçalar çalındı. Ayrıca devrimciler, kilisenin tasarımında bozulmaya ve bazı bölümlerde parçalanmalara yol açtılar. Bu saldırıdan sonra 1930 yılında kilise kapatıldı. Yıllar boyunca ziyarete ve ibadete kapalı kalan kilise, SSCB’nin yıkılmasından sonra kısa bir restorasyon sürecinden geçti. Ardından 1997 yılında sadece ziyaret edilmesine izin verilerek açıldı. Açıldığında ise büyüleyici ihtişamından hiçbir şey kaybetmediği gün gibi ortadaydı.

Mimarisi

Dış cephelerde baskın kırmızı renk aynı oranda iç mekanda da devam etmektedir. Ayrıca kilisenin içindeki yüksek bölümlerde ve tavanda göz kamaştırıcı mermerler ve duvarların hemen hemen tüm yüzeyini kaplayan girift mozaiklerde de dini motifler ve İncil’den parçalar yer almaktadır.

St. Petersburg’da pek görülmeyen soğan çatısı, çinili işlemeleri, 5 kubbeli Rus mimarisinde yapılan kiremit kubbeleri ve diğer mimari özellikleriyle Kremlin Sarayı’na benzetilen Voskresenia Khristova, yaklaşık 7500 m2’lik bir alanı kapsamaktadır, yüksekliği 81 metredir.

5 kubbeli olan kilisenin, 81 metre yüksekliğindeki en yüksek kubbe suikastin gerçekleştiği yılı, 67 metre uzunluğundaki ikinci kubbe ise Rus çarı II. Aleksandr’ın öldüğü zamanki yaşını temsil eder.

Voskresenia Khristova’nın baş mimarı Alfred Aleksandrovi Parland olmasına karşın dış cephedeki mozaiklerin tasarımını Mikhail Vrubel ve Viktor Vasnetsov birlikte üstlenmiştir.

St. Petersburg adalar ve kanallar şehri… Şehrin her bir parçası sayısız kanalla birbirine bağlanırken, kilise de ‘Kanala Griboedova’ manzarasını görmektedir. Kilisenin yeri Çar II. Aleksandr’ın öldürüldüğü yer olarak seçilse de kanalın kıyısına inşa edilmesinden dolayı temeli zamanla birlikte bir hayli zayıflamıştır. Hatta kanalı gören yüzeylerinde yıpranma söz konusudur. Bu nedenle kilise ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyadır.

Voskresenia Khristova Kilisesi, Petersburg Meydanına oldukça yakındır ve şehirde St. Isaac Katedrali’nden sonra gerek tarihi açıdan gerek tasarım açısından en önemli kilisedir.

Barok, neo-klasik ve modernist yapılarla bezenmiş St. Petersburg’da, onlara tezat bir şekilde geleneksel Rus mimarisiyle tasarlanıp dekor edilmiş nadir yapılardan olan bu kilise rengarenk kubbeleri ve mozaikleriyle olağanüstü bir ambiyansa sahip. İçeri girildiğinde şaşalı dış cephelere ve Petersburg’daki diğer kiliselerin tasarımına oranla biraz daha sakin bir ortam sizi karşılıyor. 

Kilise; eski Rus mimari tarzını, en iyi Rus sanatçılarının ve İtalyan taş oymacılarının yeteneklerini ve Roma mozaik sanatını birleştiren eşsiz bir şaheser niteliğiyle adeta masalsı bir yapıdır.

St. Petersburg’da son derece emek verilen bir işçilikle adeta bir ikon halinde duran Voskresenia Khristova Kilisesi, tarihi ve mimari önemi nedeniyle turistlerin gözde yerlerinden biridir. Gece bile ihtişamlı görüntüsünden ödün vermeyen kilisenin dış cephesini kaplayan mozaikler hayranlık uyandırıcıdır. Her yıl binlerce turistin önünden geçtiğinde mutlaka içini de ziyaret ettiği bir eserdir.

Daha fazlası için tıklayın!

Bizimle iletişime geçin!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir