Deyrulzafaran Manastırı

Anadolu tarihinin güneydoğumuzun incisi Mardin’de konumlanmış en ünlü ve mutlaka görülmesi gereken hazinelerinden Deyrulzafaran Manastırı ve Güneş Tapınağını bu yazımızda siz okurlarımız ile beraber inceliyoruz.

Muhteşem mimarisi ve Süryanilerin önemli bir merkezi olmasıyla dikkat çeken Deyrulzafaran Manastırı 5. yüzyılda inşa edilmiş ve 20. yüzyıla kadar yaklaşık 650 sene boyunca Süryani Ortodoks patriklerinin uğrak bir ikamet adresi olarak kullanılmıştır.

Mardin merkeze yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta şirin bir dağ yamacında konumlanan Deyrulzafaran Manastırı, inşa edildiği dönemden başlayarak farklı zamanlarda yapılan eklemeler ile şimdiki gördüğümüz haline 18. yüzyılda ulaşmıştır. Üç kattan oluşan manastırda çeşitli dönemlerde çeşitli ustalar tarafından yapılan eklentilere rağmen Manastır’ın adeta aynı zamanda yapılmış hissiyatı vermesi sonrasında yapılan eklentilerin sahibi sanatçıların yeteneğini gözler önüne seriyor.

Manastıra ilk girdiğimizde bizleri yapının kemerli sütunları, dış tarafındaki taş nakışları ve kubbeleri cezbedici bir güzellik ile bizleri karşılıyor. Kompleks; Azizler Evi, Güneş Tapınağı, Meryem Ana kilisesi ve Mor Kubbeli Kilise’yi içinde barındırıyor. Manastırda inşa edilen ilk kilise Meryem Ana Kilisesi’nin içinde bulunan Bizans Döneminden kalma mozaikler ve içerisinde yer alan ahşap kapıların üzerinde bulunan Süryani dilinde yazılmış Zebur’dan mısralar manastıra gelen ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekiyor.

Deyrulzafaran Manastırı, Milattan önce Güneş Tapınağı, daha sonra da Romalılarca kale olarak kullanılan bir kompleks üzerine inşa edilmiştir. Romalıların bölgeden çekilmesinin ardından Aziz Şleym’un tarihte yer alan bazı azizlerin kemiklerini buraya getirterek kaleyi manastıra çevirmesi kaynaklarda yer almaktadır. Bu nedenle Manastır, önceleri Mor Şleymun Manastırı olarak anılmaktaydı. Mardin Metropoliti Aziz Hananyo’nun yaklaşık 800’lü  yıllardan başlayarak büyük bir tadilat yapmasından sonra Manastır onun adını alarak bir süre Mor Hananyo Manastırı olarak anıldı. 15. yüzyıldan sonra da Manastır’ın çevresinde yetişen safran bitkisinden dolayı Manastır, Deyrul-zafaran (Safran Manastırı) adı ile anılmaya başlamıştır

Dış mekanlardaki taş nakışları kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, kubbeleri, ile ziyaretçilerinin beğenisini kazanan Deyrulzafaran Manastırı, inşaasından bu yana uzun yıllar boyunca Süryanilerin önemli dini eğitim merkezlerinden biri olarak görev almaktaydı. Bazı kaynaklara göre bölgeye ilk matbaayı getiren kişi de yine bu Manastır’da patriklik yapan ve 1895’te vefat eden 4. Petrus’tur. Kayıtlarda Petrus’un 1874 yılında İngiltere’ye yaptığı bir ziyaret sırasında satın aldığı matbaayı 1876 yılında Manastır’a getirtmesi yer almaktadır

Güneş Tapınağı

Deyrulzafaran Manastırı, dünyada örneğine rastlanmayan, ilginç tavan yapısına sahip olan bir güneş tapınağı üzerine kurulmuştur. Bundan yaklaşık 4000 sene önce inşa edilen bu güneş tapınağı, manastırın doğu cephesindedir ve iki kısımdan oluşmaktadır. Giriş kısmı beşik tonozlu şeklinde yontulmuş taşlardan oluşan, yüzeyi 25 m2 olan bir koridor şeklindedir.  İkinci kısım ise bahsedilen ilginç tavan yapısındaki 51.5 metrekarelik bir odadır. Odanın doğu cephesinde binlerce yıl önce tapılan güneşin ışınlarının süzüldüğü küçük bir pencere bulunmaktadır. Odanın içinde tanrıya yapılan kurban ve adaklar için de ayrı bir bölüm bulunmaktadır.

   Manastırın en enteresan yanı olan, yapımında fizik, geometri ve matematiğin zekice kullanıldığı tavanın özelliklerinden bahsedelim.  Her birinin uzunluğu yaklaşık 2m ve ağırlığı yaklaşık 2 ton olan iri taşlardan oluşan tavan, ilk girişte gözünüze pek çarpmasa da o büyük taşların hiçbir yapıştırıcı dolgu malzemesi kullanılmadan öylece üstünüzde asılı durduklarını öğrendiğinizde sizi oldukça şaşırtacaktır. Tapınağın içindeyken üzerinizde yaklaşık 600 ton ağırlığındaki taş yığınının hiçbir kolon, taşıyıcı, yapıştırıcı olmadan nasıl öylece havada durduğunu düşünmeden edemeyeceksiniz.

Deyrulzafaran Manastırı

Günümüzde de Süryaniler için önemli dini merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyan manastır, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen Süryaniler tarafından dua etme ve kendi kutsal yapılarını görme amacı ile sıkça ziyaret edilir.

Tüm yazılarımız için tıklayın.

Bizimle iletişime geçin.

manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manas manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır manastır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir