Cengiz Bektaş, 26 Kasım 1934’de Denizli’de doğan 20 Mart 2020’de İstanbul’da vefat eden Türk yüksek mimar, mühendis, ozan ve Evrensel gazetesi’nde yazardır.

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimarlık, Mimarlık bölümlerinde okumuştur, 1959’da Münih Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünü bitirmiştir. 1960’ta Alman Şehircilik Akademisi kurslarında eğitim gördü. 1959-62 yılları arasında Münih’te Prof.Dr. Fred Angerer ve Alexander Baron von Branca’nın ortak oldukları bir büroyu yönetti. Ek olarak serbest mimar olarak çalıştı. 1962 de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne öğretim görevlisi olarak çağrıldı. Orada inşaat İşleri mimarlık bürosunu yönetti. Sonrasında üniversiteden kendi isteğiyle ayrıldı.

cengiz bektaş

1963’te kendine özel bir ofiste çalışmıştır.. 1966-69 arasında Zafer Mühendislik Mimarlık Yüksek Okulunda öğretim görevliliğini yürüttü. Trakya Üniversitesi’nde iki yıl “Halk Yapı Sanatı” dersi verdi. 1999 güzünden beri Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehircilik Bölümü lisansüstü öğrencilerine “Kültürün Planlamaya Etkisi” konusunda, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde de “Estetik” konusunda ders vermiştir.Çağrılmasının üzerine gittiği Makedonya, Amerika, Almanya’da kısa süreli konuk hocalık yaptı, konferanslar verdi. Uluslararası ve ulusal Mimarlık yarışmalarında 25’in üzerinde ödül aldı. Cumhuriyet Dönemi örnekleri arasında sayılan yapılar gerçekleştirdi. Mimar Cengiz Bektaş, Türk Dil Kurumu binası projesiyle 1978 Ulusal Mimarlık Sergisi Ödülü’nü, “Akdeniz Üniversitesi Olbia Sosyal Özeği” projesiyle 2001 Ağa Han Mimarlık Ödüllü’nü aldı.

Tamamladığı diğer mimari tasarımları arasında İstanbul “Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası” (1985-1986), Aydın “Afrodisyas Ek Müzesi” (2006-2007) binaları bulunmaktadır. Mimar olarak Cengiz Bektaş, “Kendi kültürünün, geleneğinin ne olduğunu bilmeyen kişilerin bilgisizliği uyarınca yapılan yapılar, “Bu geçmişin çocukları bunlar olabilir mi?” sorusunu akla getiriyor. Bana göre mimar, özellikle de bizim mimarlarımız, kültür birikiminin bilincinde olmalı. Mimarlık elbette ki insanlar için, bu çağda onlara insancıl oylumlar sunmak için yapılmalıdır. Onların gereksinimleri, mutlulukları, sağlıkları için çalışmak demek bu.” görüşündedir. Mimarlıkta Eleştiri (1967) adlı kitabıyla 1968 yılı Türk Dil Kurumu İnceleme-Araştırma Ödülünü, bir şiiri ile de TRT 1970 Sanat Ödülleri Yarışması’nda Tek Şiir Başarı Ödülünü kazandı.

2003’te Truva Şiir Ödülü ve Romanya Balkan Kültürüne Katkı Ödülünü, Dün Bugün ile 2007 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülünü aldı. Ayrıca çeşitli mimarlık ve şehircilik kuruluşlarından çok sayıda mimarlık ödülü aldı. Bazı şiir ve öyküleri çeşitli dillere çevrildi. Akdeniz adlı şiiri Aylin Livaneli tarafından bestelenerek seslendirildi. Cengiz Bektaş, yazı yaşamına bir Denizli gazetesine yazdığı fıkralarla gir­di (1950). Şiir ve yazıları, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın çıkardığı Türkçe dergisinde (1960) başlayarak Dost (1963), Sanat Sanatçılar (1965), Türk Dili (TDK, 1968-83), Yazko Edebiyat, Varlık, İnsancıl, Güzel Yazılar, Evrensel Kültür, Kıyı gibi dergilerde yayımlandı. Şiirleri, deneme ve incelemelerinin yanı sıra mimarlık üzerine yazı ve konuşmalarıyla da tanındı. 22. Dönemde kendisine Denizli Belediye Başkanlığı adaylığını önerildi, ancak o kabul etmedi. Babası adına yaptırdığı Hacı Halil Bektaş İlkokulunu Bedri Rahmi Eyüboğlu süslemişti.

Cengiz Bektaş Arşivi

Cengiz Bektaş İçin Ne Dediler? “Çok yönlü bir kişilik Cengiz Bektaş, Avrupalarda okumuş ama, Anadolu ekiniyle yoğrulmuş Hitit, Frig, Lidya… Karyalı ananın, Kibele’nin oğlu parmaklarında sanatın büyüsü, dokunduğu yere güzellik katıyor, dokunduğu yapı canlanıyor, dokunduğu taş, soluk almaya başlıyor. Bir ülkesinden değil, tüm dünya kırından hasatlar kaldırıyor.  “Mimarla ozan, gelenekselle çağdaşı bir teknede yoğurup, vardıkları bilişimle yapılar kuruyorlar, öykünmelerden uzak. Mimar Günlüğü, ozan günlüğü biraz da: ‘Çiziyorum kekik otlarına evlerimi’. Sonra da o evlere dostluğu, sevgiyi, insan soluğunu, tüm sıcaklığıyla yaşamı yerleştiriyor. Mimar eli, bir taşı, bir tuğlayı nereye koyarsa yakışacağını biliyor. Şiirini de öyle kuruyor Bektaş. Günlük dilin sözcüklerini, hem de şimdiye dek pek şiire girmemişlerini şöyle bir dokunuşla yerine koyuyor, masallardan, yinelemelerden renk katan iplikler de katıyor araya.” (Mehmet Başaran)

Cengiz Bektaş’ın Mimari Alandaki Eserleri

Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü (O. Vural ve V. Özsan ile birlikte, 1964), Türkiye Büyükelçiliği (Bonn, O. Vural ve V. Özsan ile birlikte,1964), Etimesgut Camisi (1965), Merkez Bankası Şubesi (Denizli, 1971), Silivri Toplu Konutları (İstanbul, 1972), Babadağlılar Çarşısı (Denizli,1973-75), Türk Dil Kurumu Binası (Ankara, 1977), Binevler Toplu Konut Yerleşmesi (Edirne, 1978), Demir Çelik Fabrikası (İzmir, 1983).

Tüm yazılarımız için tıklayın.

Bizimle iletişime geçin.

One thought on “Cengiz Bektaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir