Hilton İstanbul Bosphorus

İçindekiler

Tarihçesi

İstanbul’un ilk 5 yıldızlı otelidir. 20 Ekim 1952’de yapımına başlanmış 21 Nisan 1955 tarihinde tamamlanmıştır. İstanbul’da Hilton otel olarak açılmış 1955’ten sonra Hilton zincirinin bir parçası olmuştur. Avrupa’da II. Dünya Savaşı sonrası tamamen yeniden inşa edilen ilk modern oteldir. Aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri dışında, Hilton zincirin en uzun hizmet veren üyesidir. Harbiye, Şişli, Cumhuriyet Caddesi’nde yani şehrin kalbinde yer alan ve geniş bahçelerle çevrili olan Hilton İstanbul Bosphorus, bölgenin en özel ve en ikonik otelidir.

Hikayesi

Otel, Conrad Hilton’un Avrupa’ya yayılma planlarının bir parçasıydı. Hilton, 1950’lerin sonlarına doğru yaptığı bir turun ardından, Roma ve İstanbul konusunda kesin bir kararla evine döndü.

Hilton İstanbul Bosphorus, Conrad Hilton için çok önemliydi. ‘Oteller İmparatoru’, İstanbul’u tüm dünyaya yayılan otel zincirinin önemli bir halkası olarak görüyordu. Bunu 10 Haziran 1955 sabahı aralarında Hollywood yıldızlarının da bulunduğu birçok ünlünün katıldığı görkemli bir törenle gösterdi.

Kutlama, basit bir otel açılışından daha fazlasıydı; İstanbul’un sosyal sahnesinde yepyeni bir başlangıcı simgeliyordu. Şehrin ilk uluslararası beş yıldızlı oteli Hilton İstanbul Bosphorus, sektöründe hizmet anlayışına yeni standartlar getirerek, İstanbul’da ve Türkiye’de ‘otelcilik sektöründe bir devrim’in fitilini ateşledi.

Yüzyıllardır dünyanın dört bir yanından gezginleri ağırlayan İstanbul, bu yeni otel sayesinde günün değişen ihtiyaçlarına ve ziyaretçilerinin artan beklentilerine ilk kez gerçek anlamda cevap verebilecekti.

Hilton İstanbul Bosphorus’un son 60 yılı, gerçek bir ün salmıştır. Hilton’un konukları her milletten ve her kesimden gelmiştir. Krallardan Hollywood yıldızlarına, politikacılardan bilim adamlarına, ünlü müzisyenlerden iş adamlarına kadar uzanan misafirlerimiz arasında Sophia Loren, Louis Armstrong, Grace Kelly, Hillary Clinton ve Joe Biden yer aldı.

Özellikleri

21 metreye 100 metre boyutunda bir dikdörtgenler prizması biçimindedir.
Döneminde yapım kalitesi, yalın geometrisi, yüzeylerinin sadeliği, yapıldığı yıllardaki sade, abartısız dekorasyonu ve işlevsel öncelikleri ile dikkat çekmiştir.
Türkiye’de Uluslararası Üslup’un karakteristliği olarak algılanmıştır.
Uluslararası otel zincirlerinin işletmecilik kurallarının da tanıtıcısı olmuştur.
1952’de tanınmış ABD mimarlık firması Skidmore, Owings, Merrill tarafından tasarlanmıştır.
Cumhuriyet dönemi mimarlığında II. Milli Mimari Dönem’in kapanışını örnekleyen yapılar arasında yer alır.
294 odası olan otel ileriki yıllarda kapasitesi yeterli gelmediği için uzunlamasına bir ek yapılmıştır.
1965’ten itibaren ek odalar yavaş yavaş işletmeye açılmış ve otel 417 odaya sahip olmuştur.

Hiltonculuk

Hilton istanbul Otelin kendisine has özellikleri ve özel karakteristik yapısı kendisinden sonra yapılan birçok oteli etkilemiş hatta otellerle sınırlı kalmayıp konutlar ve hükümet binaları da bu tarz ve estetikten etkilenmiştir. Bu mimarı tarz “Hiltonculuk” anlayışını ortaya çıkarmıştır. Bazı mimarlar bu anlayışla yapılan otelleri eleştirmiş bunu kolaycılık yaratıcılıktan uzak bir anlayış olarak kabul etmişlerdir. Mimar Şevki Vanlı ona göre “Vasat yerli yapı tipoloji” olan bu dili “Hiltonculuk” diyerek eleştirmiştir. Ayrıca Sedad Hakkı Eldem de bu dilin Anadoludaki hızlı yayılışını eleştirenler arasındadır.

Sedad Hakkı Eldem

II. Dünya Savaşı’ndan sonra yeryüzünden inşa edilen Avrupa’nın ilk modern oteli olan İstanbul Hilton Hotel Sedad Hakkı Eldem tarafından tasarlanmış çarpıcı bir binaya sahip ve İstanbul’un ilk modernist mimari örneğinden biridir. Sedad Eldem 1908 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini diplomat olan babasının görevi nedeniyle Cenevre ve Münih’te tamamladıktan sonra, mimarlık eğitimine 1924’te İstanbul Sanayi-i Nefise Mektebi’nde başlamış, 1928’de okulu bitirerek, kazandığı üç yıllık bursla Fransa, İngiltere ve Almanya’ya gitmiştir. Yurt dışındayken Perret, Jansen ve Poelzig’in Türkiye’ye döndükten sonra da bir süre Ankara’da Holzman ve Mongeri’nin bürolarında çalışmış; 1932’de Egli’nin yardımcısı olarak GSA’da öğretim üyesi olmuş, aynı yıllarda kendi bürosunu açarak tasarım ve uygulama çalışmalarına da başlamıştır.

Hilton Otel’in Projesinin yerel danışmanı ise Türk mimar Sedad Hakkı Eldem’dir. Eldem’in projeye katkısı uçan halı olarak tabir edilen giriş saçağı, Divanhane plan şekline sahip restorant, bahçe köşkleri ve bazı Türk evi dekoratif öğeleridir.1984 yılında Eldem’in diğer önerileri olan ek odaların, şadırvanın ve oditoryumun inşasına başlanmıştır.

Klasik Osmanlı Mimarisi üzerine araştırmalara yaparak, mimari tasarımda geleneksel motiflerin yeniden kullanılmasına öncülük etmiştir.2.Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan ve ilk genel kurul toplantısını 1948’de Lozan’da yapan Uluslararası Mimarlar Birliğinde (UIA) türkiye’yi temsil etti. 1986’da Uluslararaı Ağa Han Mimarlık Ödülünü Kazandı. 7 Eylül 1988’de İstanbul’da öldü.