Alberobello, eşsiz trulli evleri ile ünlü bir İtalya kasabasıdır. Beyaz boyalı, konik çatılı trulli evleri, tablolarda görebileceğimiz kadar eşsiz güzellikleri ve sanatsal dokularıyla kasabaya masalsı bir görünüm kazandırmıştır. Bölge, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de adını yazdırmış.

Alberobello kasabası, İtalya’nın en verimli ovalarının bulunduğu Puglia bölgesinde yer almaktadır. Kentte bulunan evlerin neredeyse tamamı trulli evlerden oluşmaktadır. Trulli kelimesi, aslında trullo kelimesinin zaman içinde kullanımının azalmasıyla oluşmuştur. “Trullo”, Yunanca kökenli bir kelime olan ve kubbe anlamına gelen “tholos”dan gelmektedir. Kasaba, dünyaca “Trulli Alberobello” olarak anılmaktadır. Alberobello’nun İtalyanca’daki anlamı ise “güzel ağaç”tır. Güzel ağaç benzetmesi, kasabanın ilk kurulduğu yıllarda bölgede yer alan meşe ormanından ve bereketli topraklarından gelmektedir.

Harçsız ve Vergisiz

Trulli evlerinin hikayesi, 15. yüzyıla kadar uzanmaktadır. O yıllarda kasabada yaşayan orman köylüleri, Napoli Krallığı’nın fermanı ile uygulamaya konan bir yasayla çok zor durumda kalıyorlardı. Fakir köy halkı için her veri birer yük iken bu yasayla harç kullanarak ev inşa ederlerse krallığa yüksek meblağlar ödemek zorunda kalıyorlardı. ” Pragmatica de Baronibus” olarak adlandırılan yasaya göre çatısız evler konut olarak değerlendirilmediklerinden vergiden muaf oluyorlardı.

Alberobello’nun gelişimine ve bölgenin kentleşmesine büyük önem ve destek veren Kont İkinci Giangirolamo, bu yasağı aşmak için zekice bir mimari yöntem geliştirerek uygulamaya konmasını sağladı ve köylülere harç kullanmadan, çatıları kolay yıkılabilen evler inşa ettirdi.

Bölgede kolayca bulunan küçük kireç taşlarıyla harçsız olarak şekilllendirirlen çatılar, vergi denetimi sırasında hızla yıkılıyor; ortada vergiden muaf olan çatısız yapılar kalıyordu. Böylece, fakir köy halkı vergi ödemelerinden sıyrılabiliyordu.

Evlerin harçsız ve çabuk bir şekilde yapılıyor olması Alberobello’nun gittikçe genişleyip büyümesine vesile olmuştur.

İlginç Mimari

Trulli evlerinin etkileyici yanları, hiçbir evin temelinin bulunmaması ve birbirlerine bitişik olarak sıralanmalarıdır. Evlerin dayanıklı ve güçlü duvarları, harçsız olarak döşenmiş taşlardan oluşmaktadır. Duvarlardaki kalınlık evin içindeki ısı kontrolünde de katkı sağlamaktadır; kışın sıcaklık, yazın serinlik bu duvarların eseridir.

Gri renkli, koni şeklindeki çatılar çeşitli sembollerle süslenmiştir. Sembollerden bazıları, Hristiyan ve Şaman dinine ait olanlar, ev halkını kötülüklerden korumak için bir tılsım gibi düşünülmüştür. Diğer semboller ise genellikle ev sahibi ailenin köklerini ya da statüsünü temsil etmektedir.

Adeta Bir Peri Kasabası

Rione Dei Monti

Trulli evleri kasabada iki bölgeye yayılmış durumdadır: Aia Piccola ve Rione dei Monti. Bu iki bölgedeki trulli evleri; gri taşlardan oluşan kubbeli çatıları, güneş ışığını istemezmişçesine küçük ve dar pencereleri, duru ve tertemiz beyaz duvarları ile Alberobello’yu bir peri kasabası görünümüne kavuşturmaktadırlar.

Oldukça sakin bir bölge olan Aia Picolla’nın dar sokaklarını çevreleyen trulli evleride çoğunlukla kasaba sakinleri ikamet etmektedir. Modern şehir merkezine bakan bir tepenin yamacında yer alan Rione dei Monti ise kasabanın en turistik mekanı sayılabilir. Burada bulunan trulli evlerinin çoğu turistik amaçlı olarak kullanılmak üzere restore edilmiştir. 

Trulli evlerinin en bilinen örneği olan Trullo Sovrano, yaklaşık 14 metre yüksekliğinde görkemli bir konik çatısı ve iki katıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. 18. yüzyılın ilk yarısında, rahip Cataldo Perta’nın ailesi adına inşa edilen konut, on iki trulli evinin birbielerine uyum içinde kaynaşmasıyla oluşmuştur.

Diğer yazılarımız için tıklayınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir