İçindekiler

Hayatı

Bilge Mimar Turgut Cansever 12 Eylül 1921 tarihinde Antalya’da dünyaya gelmiş ve 22 Şubat 2009’da da İstanbul’da vefat etmiştir.

Turgut Cansever, ilkokulu Ankara ve Bursa’da okudu. İlkokul yıllarından sonra ailesi İstanbul’a taşındı. Lise öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. Bursa’nın Osmanlı zamanlarından kalma dinginliği, Bursa’da yaşadığı çocukluk yılları ve İstanbul deneyimleri onun estetik anlayışının yapı taşlarını oluşturmuştur. Lise yıllarında resme ilgisi artarak devam eden Cansever’in Ressam Sami Boyer, Halil Dikmen ve Mazhar Şevket’le yakın münasebetleri neticesinde resme olan ilgi ve bilgisi giderek derinleşmiştir. Ressam olmak düşüncesiyle girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Halil Dikmen’le, Mazhar Şevket İpşiroğlu’yla, Sedad Hakkı Eldem’le tanıştı. Mimarlık öğrenimi görmeye karar verdi. Sedad Hakkı Bey’in yardımcısı oldu. Mimarlık öğreniminden sonra sanat tarihi doktorası yapmaya yöneldi.

Turgut Cansever

Türkiye’nin ilk Sanat Tarihi doktora tezi

İslam Sanatı tarihçisi Ernst Diez’in etkisiyle sanat tarihi alanında doktora yapmaya karar verdi. “Osmanlı ve Selçuklu Mimarisinde Sütun Başlıkları” konusunu seçen Cansever, tezini hazırlamak için Anadolu’ya bir seyahat yaptı. Okuldan ödünç aldığı fotoğraf makinesi ile 14 Anadolu şehrini dolaştı ve konusu ile ilgili 111 yapıyı kapsamlı olarak inceledi, fotoğrafladı ve çizimler yaptı. Tezini, “sütun başlıklarının ışık ve gölgeli satıhlarıyla sonsuz mekan fikrinin izlerini taşıdığı ve maddeyi yok etmek isteyen İslam tezyinî düşüncesine tercüman olduğu” şeklinde yorumlayan sanatçının görüşleri öğretmeni Ernst Diez’in düşünceleri ile oldukça paralel bir yaklaşım oluşturdu.
Ülkemizde yazılan ilk sanat tarihi tezi olan çalışmada, Osmanlı ve Selçuk mimari tarihinde önemli bir yeri olan sütun başlıklarının tarihsel süreçteki gelişimi, yapıların bütünsel formu içindeki yeri, anlamı ve değeri konuları yer almaktadır. Eser, 2010 yılında “Sonsuz Mekânın Peşinde: Selçuk ve Osmanlı Sanatında Sütun Başlıkları” adıyla yayımlanmıştır.

Avrupa’ya Gidiş ve Dönüş

Turgut Cansever, tezi sonrasında bir sene süren bir Avrupa gezisi yaparak tüm kıtayı şehir şehir dolaştı. İlk durağı ofis deneyimi kazanmak için burslu olarak gittiği Paris oldu. Burada üç ay mimar René André Coulon’un ofisinde çalıştıktan sonra, üç arkadaşıyla birlikte Avrupa gezisine başladı. Yolculuğu sırasında ortaçağdan bu yana tüm mimari akımları inceledi. Yapıları, fotoğraf, çizim ve notlar ile kayıt altına alma olanağı buldu. Sanatçının hem Avrupa gezisi hem de tezi öncesinde yaptığı Anadolu gezisi doğu ile batı arasında bir sentez oluşturmasını sağladı.

Sadullah Paşa Yalısı

Turgut Cansever’in meslek yaşamının ilk önemli deneyimi 1948-1951 yılları arasında Mimar Cahide Tamer ile birlikte gerçekleştirdiği Sadullah Paşa Yalısı’nın restorasyonu oldu. İki mimar tarafından pek çok yenileme çalışması yapıldı. İstanbul’un en eski ve en güzide yalısı sayılabilecek bu yapının 19.yüzyılda duvar kağıdı ve yağlı boyayla kapatılan kalem işleri tekrar ortaya çıkarılmıştır. Kuzeydoğu cephesi tekrar ele alınıp güney cephesine benzetilmiştir. Oval bir çıkma ile de merdiven sahanlığı yeniden biçimlendirilmiştir.

Ağa Han Ödülleri

Türk Tarih Kurumu binası (1951-1967, Ankara, Ertur Yener ile birlikte gerçekleştirdiği) ve Ahmet Ertegün evi yenilemesi (1971-1973, Bodrum) ona 1980 yılında iki Ağa Han ödülü getirdi. Üçüncü ödülü ise 1992 yılında aldı. Bodrum’un 9 km. kuzeyindeki Mandalya Koyu’nda toplam 3 otel ve 500 evden oluşan; Emine Öğün, Mehmet Öğün ve Feyza Cansever ile gerçekleştirdiği Demir Evleri Projesi kendisine üçüncü Ağa Han Ödülü’nü getirdi. Üç kez Ağa Han Mimarlık Ödülü almış dünyadaki tek mimar oldu.

Ertegün Evi

Turgut Cansever’in iki kanatlı tarihi Salih Efendi Konağı’nı koruyarak, Ahmet ve Mica Ertegün için tasarladığı konut projesidir. Bodrum, güzel bir limana, olağan üstü bir kaleye ve Ertegün Evi’nin de aralarında olduğu geleneksel Türk evlerine sahip bir şehir. Ertegün Evi, orijinal halinde, tek bir kapıyla birleştirilen iki yapıdan oluşmakta. Ev 1973 senesinde, eski strüktürden tamamen bağımsız bir ekle, yazlık konuta dönüştürüldü. Eski yapı taştan inşa edilmiş ve dar pencereli iken yeni yapılan ekte yuvarlak beton kolonlar, ahşap bölücü duvarlar, kapılar ve yaşam alanına ışık ve hava sağlayan, meşe ağacından yapılmış ayarlanabilir panjurlar kullanıldı. Eski bina ile yeni bina arasında, iç mekanlarda, serbest bir akış elde edildi.

Salt yapısal oluşumlardan ziyade binalara bir de kimlik giydirmeyi Ertegün Evi’nde de başaran Cansever, eski yapının fonksiyonelliğini kaybetmeden güzel bir çevre oluşturacak şekilde yeniden kullanılmasına imkan sağlamıştır. Cansever’in ifadesiyle bu yapı; “Geçmiş, bugün ve gelecek arasındaki bağı kurmasının yanı sıra, var olan ile eklenen yapı arasındaki ilişkinin nasıl olabileceğini göstermektedir. ”

Demir Tatil Köyü

Bodrum’un kuzeyinde yer alan Demir Tatil Köyü eğimli bir araziye konumlandırılan bu tatil köyünün hem mimari hem müteahhiti hem de uygulayıcısı Turgut Cansever’dir. Her biri denizi gören farklı formlara sahip 35 villa, Bizans, Yunan ve Osmanlı mimarisinden izler taşısa da ortak bir mimari dilin ürünü olmayı başarmıştır. Malzeme olarak yerel taşlar, ahşap ve çıplak beton kullanımı da yapılara modern bir ifade kazandırmıştır. Ayrıca projenin tasarım sürecinde ağaçların, toprağın, denizin korunması adına çevresel kaygılar en üst seviyede tutulmuştur. Yapılar arası münasebeti kentlerin şekillenmesinde oldukça önemseyen Cansever bu projesinde de evlerin birbirleriyle olan ilişkilerine fazlaca ehemmiyet vermiştir.

Turgut Cansever, Emine Öğün, Mehmet Öğün ve Feyza Cansever mimarlığında gerçekleşen ve 1987 yılında tamamlanan proje, 1992 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü kazandı. Ağa Han Mimarlık Ödülleri Jürisi, tasarımı incelikli ve basit bulmuştur. Jüri, güzel tasarlanmış ve arazi içerisine uyumlu bir şekilde konumlandırılmış binaların mimari tasarım, işçilik ve arazi gelişimi alanlarında standartları yükselttiğine vurgu yapmış ve tatil köyünü ödüle değer bulmuştur.

Büyükada Anadolu Kulübü

Turgut Cansever kariyerine 1951 yılında liseden de arkadaşı olan Mimar Abdurrahman Hancı ile kurdukları mimarlık ofisi ile devam etti. Birlikte tasarladıkları yapılar arasında en önemli eserleri Büyükada’da inşa ettikleri Anadolu Kulübü Oteli oldu. Binanın mimari tarzında dönemin önemli modern mimari temsilcilerinden Fransız mimar Le Corbusier’in etkileri görülür.

Türk Tarih Kurumu Binası

Bina, işlevi gereğince tarihi kavrama, koruma ve yorumlama bilincini vurgulayan bir biçim ile tasarlandı. Kütüphane, konferans salonu, sergi, toplantı ve idari odalarının bir merkezi avlu etrafında toplandığı yapı, barındırdığı değerleri koruyan bir karaktere sahip. Turgut Cansever ve Ertur Yener tarafından 1951 ile 1967 yılları arasında tasarlanan ve inşa edilen bina, 1980 yılında Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü kazandı

Turgut Cansever

Kızı: Mimar Emine Öğün

Aynı zamanda babasının öğrencisi olan Emine Öğün, Cansever’in çalışmaları ve mimarî görüşü hakkında şunları anlattı:

“Birkaç denemesini zikredecek olursak, Türk Tarih Kurumu binası, Beyazıt Meydanı, Burdur’daki Arkeoloji Enstitüsü, Antalya Karakaş Camii. Bahsettiğim mimarî bütünlüğü özellikle TTK binasında ve özellikle avlu inşaatında aradığını görüyoruz. Oldukça “marifet gösterilemeye” çalışılmış bir yapıdır. Üzerinde durduğu önemli bir husus da Anadolu ev mimarisidir. Prizmatik olarak değerlendirilen ve Bodrum’da olduğu gibi, düz damlı kerpiç taşlı evler Mardin, Midyat, Sivas, Erzurum’da, bütün Anadolu’da mevcut. Yapı dili ve yapı tecrübesi doğrudan Osmanlı tecrübesini yansıtıyor ve Cansever bu dili işliyor. Antalya Karakaş Camii’nde belki de meslektaşlarını şok edecek biçimde Anadolu Selçuklu mimarî geleneğini yeniden canlandırma çabası içinde olduğunu görüyoruz. Kubbeli yapı çözümlemesi orada da var.”

Beyazıt Meydanı’na yapılan yanlış müdahalenin zannedilenin aksine Cansever tarafından yapılmadığını, bu meydandaki eski saray duvarının önünde II. Beyazıt döneminde inşa edilmiş bir camii ve medrese şeklinde ilginç bir plâna sahip yapı olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

“Hayatın standartlar düzeninden çoğalan bir çeşitliliğe sahip olan insan mimari eserlerde de bu çeşitliliği sürdürmüş. Turgut Cansever, bundan yola çıkan ve hiçbir şekilde matematiksel olmayan İstanbul ve Anadolu mimarisinin, hareket halindeki insanın sürekli keşfetmesine imkân veren bir verim olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Bunun arkasındaki önemli fikrî temel de Muhyiddin Arabî’nin eseri Füsûsu’l-Hikem’dir. Bugünkü şehirleşme algısının ve yeni şehirlerin kurulumunun devamlı matematiksel bir anlayıştan sürdürülmesi Turgut Bey’i en çok üzen durumlardan biriydi.”

Görevleri

Mesleğinde başarılı bir şekilde ilerleyen Turgut Cansever, 1983 yılında Mekke Üniversitesi’nde eğitim programı hazırlama danışmanlığı ve aynı yıl Ağa Han Mimarlık Ödülü Jüri Hakimliği yaptı.

1960 yıllarında Beyazıt Meydanı’nın yeniden düzenlenmesi için Prof. Luigi Piccinato, Prof. Hans Högg ve Turgut Cansever’e birer proje hazırlatıldı. Projeler arasından Cansever’in projesinin uygulamaya geçirilmesine karar verildi ise de proje tam olarak sonlandırılmadı. Ancak proje Cansever’in imar ve koruma alanlarında çalışmasını sağladı. Sanatçı, bu alanda pek çok görev aldı. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinde planlama konularında danışman olarak çalıştı. Aynı dönemde, 1960 yılında, “Modern Mimarinin Sorunları” isimli tezi ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden doçent unvanı aldı. Tezinde, Frank Lloyd Wright, Le Corbusier, Walter Gropius, Aalvar Aalto ve Mies Van Der Rohe gibi çağdaş mimarinin önemli temsilcilerini inceledi.

2007 yılında Küratörlüğünü Uğur Tanyeli ile Atilla Yücel’in yaptığı ‘Turgut Cansever: Mimar ve Düşünür’ adlı bir sergi düzenlendi. Sergi, Türkiye’de arşiv belgesi özelliklerini taşıyan malzemelerle yapılmış ilk retrospektif mimar sergisi oldu.

Ödülleri

Ülkemizde de pek çok ödül kazanan sanatçı, Mimarlar Odası Sinan Ödülü’nün, TBMM Üstün Hizmet Ödülü’nün, Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün ve 2008 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında mimari dalında verilen büyük ödülün sahibi oldu.

Projeleri

Sadullah Paşa Yalısı restorasyonu, 1949-1951, İstanbul

Anadolu Kulübü, 1951-1957, Büyükada/İstanbul

Karatepe Açık Hava Müzesi, 1957, Kadirli/Ankara

Türk Tarih Kurumu Binası (E. Yener ile), 1951-1967, Ankara (1980 Ağa Han Ödülü)

Çürüksulu Yalısı restorasyonu, 1968-1971, Salacak/İstanbul

Ertegün Evi, 1971-1973, Bodrum (1980 Ağa Han Ödülü)

Demir Evleri Projesi, Bodrum (1992 Ağa Han Ödülü)

Kitapları

Sonsuz Mekanın Peşinde, Klasik yayınları

İslamda Şehir ve Mimarî, Timaş Yayınları

Ev ve Şehir, İnsan Yayınları

Kubbeyi Yere Koymamak, Timaş Yayınları

Şehir ve Mimari Üzerine Düşünceler, Ağaç Yayınları

İstanbul’u Anlamak, Timaş Yayınları

Osmanlı Şehri, Timaş Yayınları

Mimar Sinan, Klasik Yayınları

Diğer yazılarımız için tıklayınız

Bizimle iletişime geçin

One thought on “Turgut Cansever; Bilge Mimar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir