Waldspirale Konut Kompleksi’nin Mimari Yapısı

 ‘Waldspirale’ adını taşıyan ev, Darmstadt’ın en orijinal ve en güzel mimari mekanlarından biridir. Yapımı 1998’de başladı ve iki yıl sürerek 2000 yılında tamamlandı. Doğallık ilkesi bu orijinal binanın projesi için temel oluşturdu. Simetrik formlar, doğa için çok tipik değildir, sayısız bitki ve ferah teraslar, soğanlardan birini hatırlatan dev kubbelerdir – yapı yapısında rasgele bir unsur yoktur. Tüm detaylar en ince detayıyla düşnülüp tasarlanmıştır. Görünüşü her ne kadar masal diyarı gibi olsa da bu konutlar gerçek…

Waldspirale – Darmstadt

Binanın renkli cephesinde pencereler birbirinden bağımsızdır. Farklı şekil ve yapıda birçok pencere bulunmaktadır. Toplamda, konut kompleksinin cephesinde, her biri benzersiz olan 1048 pencere bulunmaktadır. Bina birkaç rengi üstünde bulundurur. Strange Garden House, 105 konforlu eşsiz dairenin ev sahipliği yapmaktadır. Konut kompleksi spiral biçimlidir. Spiral merkezde, muhteşem peyzajlı bahçeye sahip güzel iç avlu bulunmaktadır. Rahat restoran ve kokteyl barı, yemyeşil ovacaklarda gizlidir. Buna ek olarak, avluda çocuklar için birkaç oyun alanı ve küçük göletler bulunan muhteşem rekreasyon alanları bulunmaktadır. Konut kompleksinde ek olarak da küçük bir eczane var.

Bina çatıları, güneşlenmek için insanların kafasını dinleyebilecekleri dinlenme alanları olan bitkiler ve çiçekler içeren çok büyük bir yeşil terasdır. Bu daire kompleksinin sakinleri, konutlarının ‘yeşil bileşeni’ ni bağımsız olarak yetiştirmektedirler. Sözleşmeye göre konutta veya balkondaki ağaçlar ve çiçekler yetiştiren kiracılar onlara bakmakla yükümlüdür. Yani, kalışın ana koşullarından biri bu benzersiz evdedir.

Özellikleri

  • 2000 yılında tamamlanan bina Viyanalı sanatçı Friedensreich Hundertwasser’den tasarlanmış.

  • Waldspirale Bürgerpark ilçe olan Darmstadt 105 daireden, yeraltı otoparkı, kafe, bar ve kiosk ile yer konut kompleksi. Avluda bir oyun alanı ve küçük bir yapay göl vardır.
  • U-şekilli binanın özellikler ağaçların pencerelerden, pencere ve “ağaç kiracı” “hat dans dışarı” ile büyüyen, bir düzen ızgara takip etmez gösterişli cepheye aittir.
  • En yüksek noktada, bina oniki katlı bir yüksekliğe ulaşır.
  • Ağaçlar ve çalılar çatı eğimli ile ekili alan U şeklinde boyunca bir rampa benzer.

Mimarı Friedensreich Hundertwasser

Hundertwasser babasını çok erken yaçta kaybeder, 2.Dünya Savaşı sonrası Yahudi annesi ile oldukça zorlu zamanlar geçirirler. Hitler zamanında Yahudilerin hayat tehlikesi olduğu için, annesi Katolik gibi davranarak kendi kimliğini gizler, çocuğunu da Hitler Gençlik kamplarına gönderir ki Yahudi olmadıklarına iyice inanılsın diye. Sanatçının soyadı Türkçe anlamıyla Hundert yani 100Wasser yani Su anlamına geliyor. Savaş sonrası Viyana’da Güzel Sanatlar Akademisine gidiyor.

Hundertwasser'in şekerden evleri, renkli dünyası | Egoist okur

Dünyayı görme heyecanıyla çıktığı geziler sayesinde dünyanın farklı köselerini gezerek sanatını etkileyecek şeyler öğreniyor. En belirgin ders; insanların doğaya ait olduğudur ve buna göre doğanın çeşitliliğinin ve rengarenk oluşunun bize sonsuz mutluluk verdiğidir. Doğayı ve insanı seven Hundertwasser, ressamlık ve mimarlık eğitimi alıyor. Yaptığı binalarda vurgulamak istediği öncelikli tema insanın mekana uyum sağlaması ve mekanın yaşayan bir organizma olması gerektiği.

 Grüne Zitadelle örneğinde mimar, ev sahiplerinin içinde yaşadıkları evleri zamanla değiştirtip onlara en uyan haline getirmelerini özellikle istiyor. Klasik mimariye ve tarihi eserlere karşı bir kural olarak burada yasayanlar pencerelerini balkonlarını renklendirebiliyorlar. Tek bir kural var, kollarının pencereden dışarı uzandığı yere kadar boyayabilirler!

Hunderwasser´in diğer yapılarından ses getiren bazılarına not düşmek istiyorum. Japonya’daki Maishima Sludge Center, Essen şehrindeki Ronald McDonal Çocuk yardım evi, Kaliforniya´daki Quixote Şarap evi gibi hepsi de bir fırsat bulup muhakkak gezilesi keyifli yerler. 

Grüne Zitadellenin bulunduğu şehir Magdeburg, Bauhaus´un dogdugu Weimar ve Dessau sehirlerinin ortasında. Klasik ve modern mimariden tümüyle ayrı, aykırı bir tarz. Şehirliler geleneklerine oldukça bağlı ve şehrin yapısını büyük oranda değiştiren bu dikkat çekici binaya ilk başta çok tepki gelmiş ama kısa zamanda hızla sevip benimsemişler.  

Binanın tasarımında mimarin vermeye çalıştığı mesaj binaların insanların önüne geçmemesi gerektiği. Bu yapıda hiçbir detay mükemmel değil, tekdüzelik yok, renkler ve farklı dokular var. Yasayanlar burada kendilerini iyi hissediyor.  Mimara göre binalar insanlara hizmet etmeli ve doğaya uyum sağlamalı.  

Hundertwasser Grüne Zitadelle´yi kullandıkça zamanla doğallaşıp güzelleşen bir mekan olarak tasarlamış. Bu nedenle tasarımın süreci aslında sonsuza kadar devam edecek.

Bina tümüyle pembe renge boyalı ve hiç bir çizgi bir diğerinin aynısı değil. Toplam 55 daire, restoranlar, marketler, çocuk kreşi, yoga merkezi ve tiyatro salonu bile bulunan bir yaşam merkezi. Binanın çatıları komple çimle ve ağaçlarla kaplı. Altın rengine boyanmış toplar, yatayda ve dikeyde bolca serpiştirilmiş rengarenk seramiklerle kaplı sütunlar hem çocukları ve hem de büyükleri, çocuklar gibi, çok heyecanlandıran sanatsal dokunuşlar.

THE GREEN PROPHET - SCHIRN MAG

Bu binanın bir başka eşini yapmak tam anlamıyla imkansız. Hundertwasser´in çocuklar tarafından bilinip, sevildiğini tahmin etmek çok da zor değil. Çocuklar renkleri ve doğayı sever. Büyüdükçe betonları ve minimalliği sevmeye başlarız ama asıl hayat ağaçların arasında bekler.

Grüne Zitadelle´nin içerisinde sürekli mimari turlar düzenleniyor. Binaya yakından baktığınızda daha da bir hayran kalıyorsunuz. Sanatçı olabildiğince geri dönüştürülmüş eski inşaat malzemeleri kullanmış. Örneğin binanın dış cephesinde kullanılmış çatı tuğlalarını kırarak dış giydirme yapmış.

Almanya'nın en ilginç konutu: Waldspirale

Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Bizimle iletişime geçin!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir