Hayatı ve Eserleri
Arata Isozaki, 1931 yılında Japonya’nın Oita şehrinde doğmuştur. 2019 Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi, mimar, şehir plancısı ve teorisyendir. Çocukluk ve gençlik döneminde; II. Dünya Savaşı ve Nagasaki şehrinde atom bombasının patlaması, onun vizyonunu ve mimarlığını büyük ölçüde etkilemiştir. Hiçbir mimari yapının sonsuza kadar kalıcı olmadığını, yerle bir olmuş bir şehrin nasıl tekrar en baştan inşa edileceğini düşünmeye başlamış ve bu yüzden Tokyo Üniversitesi’ nde mimarlık programını tercih etmiş ve eğitimini doktora ile tamamlamıştır.
Isozaki, kariyerine 1987 yılında Pritzker Ödülü alan Kengo Tange ile başlamıştır. Kengo Tange 20. yüzyılın en önemli mimarlarından, aynı zamanda da okuduğu üniversitenin öğretmenlerinden biri haline gelmiştir. Tange’nin mimari stilinden ve felsefesinden birçok şey öğrenen Isozaki, çırak olarak çalıştığı 9 yılın ardından 1963’te kendi ofisi olan Arata Isozaki&Associates’i kurmuştur. II. Dünya Savaşı’nın yeni sona erdiği, Japonya’nın bağımsızlığını yeniden kazandığı dönemde ülkesinin yeniden inşa edilmesine büyük katkılarda bulunmuştur. Bu bağlamda en önemli eserleri arasında Ōita Prefectural Library, Expo ’70 Festival Plaza, Gunma Modern Sanatlar Müzesi ve Kitakyushu Belediye Sanat Müzesi bulunmaktadır.
Isozaki, tasarımlarında nesneler arasındaki boşlukları tanımlayan “Ma” felsefesinden yararlandı. “Ma” sesler arasında esler, biçimler arasındaki boşluk ya da devinimler arasındaki duraklamalar anlamına gelen Japonca bir sözcüktür. Bu kelime, boşluk ve uzay-zaman boşluğu, nefes alma olarak da ifade edilir. Ma, yaşamın devamı için ihtiyaç duyulan temel zaman ve mekandır. “Zamanımız yoksa ve de alanımız kısıtlıysa, büyümemiz mümkün değildir.” düşüncesini savunur.
Global ölçekte çalışan ilk Japon mimar olarak bilinen Arata Isozaki, her bir projeyi bağlamına ve ihtiyaçlarına göre değerlendirmeye büyük özen göstererek, geleneksel mimariden ileri teknolojiye birçok farklı tarzda ürünler ortaya koydu. Japonya, İspanya, Amerika, Çin, İtalya ve Katar gibi birçok ülkede 100’ün üzerinde kamu ve kültür yapısı tasarladı. Bu tasarımları arasında yer alan MOCA (Los Angeles Çağdaş Sanat Müzesi ) Japonya dışında tasarladığı ilk eser olarak yerini aldı. Postmodern Mimarinin en önemli temsilcilerinden olan yapının dört katının sokak kotunun üstünde tasarlanması sayesinde; büyük bir kısmı yerin altında bulunan yapı, üzerinde bulunduğu bölgenin kentsel niteliğini sorgulamakta.
Multidisipliner (ortak bir konuda, herkesin bir diğerinin ne yaptığı ile ilgilenmesine gerek kalmadan kendi işini yapması) çalışma şekli olan Isozaki, kentsel tasarımın yanında; moda, grafik, mobilya, sahne tasarımı alanlarında tasarımcı, yazar, eleştirmen, jüri üyesi olarak projelerde ve yarışmalarda yer aldı. 1970 yılında Osaka Expo için ulaşım aracı olarak kullanılan Osaka Tanıtım Robotu’nu tasarladı. Tokyo’nun Shinjuku bölgesi için fütüristik bir proje olan Havadaki Şehir’i önerdi ve bu proje, hızlı gelişen şehirciliğin problemlerine çözüm arar nitelikteydi.
Diğer Önemli Eserleri
- Art Tower Mito / Mito, Japonya
- Katar Ulusal Kongre Merkezi/ Doha, Katar
- Ark Nova / Miyagi, Japonya
Japon mimarisinin imparatoru olarak da bilinen Arata Isozaki, hem Japon geleneklerini hem de batının post-modern etkilerini yansıtan bir stil kullanarak dünyanın en önemli mimarlarından biri olarak yerini aldı. Cesur, abartılı formlar ve yaratıcı detaylar kullanan sanatçı, 1986 yılı Kraliyet Altın Madalyası’nın ve 2019 yılı Pritzker Mimarlık Ödülü’nün sahibi oldu. Kendi kişiliği ve mimari üslubuyla ilgili olarak da şunları söyledi:
Diğer yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz!