İçindekiler

Serpentine Pavilyonu

2000 yılından günümüze Londra’nın gözbebeği Kensington Bahçeleri’nin içindeki Serpentine Gölü’nün çevresinde konumlanan ve çağdaş sanat, müzik, dans, film gösterimi gibi etkinliklerle insanları bir araya getirip onlarla etkileşim sağlayan çok amaçlı bir sosyal alan sağlamak amacıyla ünlü mimar Zaha Hadid’den başlayarak her yıl dünyanın farklı önde gelen mimarlarına emanet edilen; mimarlık aleminin en prestijli sergilerinden biri olan Serpentine Pavilyonu’nu bu yazımızda sizlerle inceliyoruz

2000- ZAHA HADID

Londra’nın meşhur Kensington bahçesini taçlandıran projenin ilk eserine, Pritzker sahibi Irak kökenli İngiliz mimar Zaha Hadid can verdi . Zaha Hadid’in pavilyon tasarımı, tente ve çadır konseptini baz alarak onlar üzerinde radikal bir biçimde yeniden canlandırmak üzerine geliştirildi. Çelik taşıyıcı konstrüksyondan kurulan 600 m2’lik üçgen sistemler ile ziyaretçilerine etkileyici bir iç mekan deneyimi yaşattı.

2001- DANIEL LIBESKIND

Polonya doğumlu mimar Daniel Libeskind, 2001 Serpentine Pavilyonu’nda Kersington Bahçeleri’nin güzelliği ve galerinin peyzajı ile olan bağına dikkat çekmek için oldukça yansıtıcı metal panelleri origami konseptinde dinamik bir biçimde yerleştirdiği Eighteen Turns isimli enstelasyonunu tasarladı. Metal kaplı bina muhteşem ışık yansımaları oluşturarak, galerinin tuğla cephesi ve peyzajın yeşili için yepyeni bir mekan deneyimi sağladı.

2002- TOYO ITO

2002 yılının Serpentine Pavilyon’unun imzasını ise diğer yıllarda olduğu gibi dünyaca ünlü bir mimar Güney Koreli mimar Toyo Ito attı. Olabildiğince kompleks ve gelişigüzel bir şablon görünümüne sahip yapı ziyaretçilerin beğenisini kazandı ve onların yoğun ilgisini çekti.

2003 – Oscar Niemeyer

2003 yılında Brezilyalı Priztker ödüllü usta mimar Oscar Niemeyer’in imzasını görmekteyiz. Niemeyer, 2003 Serpentine Pavilyon tasarımını hayatının son dönemlerinde, 95 yaşında gerçekleştirdi. Cam ve alüminyum malzemeler kullanılarak inşa edilen yapının oditoryuma erişen yakut kırmızısı rampası, ziyaretçilerine farklı park manzaraları deneyimleme fırsatı sunarak başarılı bir iz bıraktı.

2005- ÁLVARO SIZA & EDUARDO SOUTO DE MOURA

2005 Serpentine Pavilyon tasarımında iki Pritzker ödülüne sahip Portekizli mimar Alvaro Siza Vieirave Eduardo Souto de Moura imzasını görmekteyiz. Mimarları pavilyonun tasarımına giriş yaparken, galeri binasından büyük ölçüde farklı bir tarz ile oluşturdukları geçici yapı ile neo-klasik bina arasında bir diyalog kurmayı başardı.

2006- REM KOOLHAAS

2006 yılına geldiğimizde ise Serpentine Pavilyonu Pritzker Ödüllü Hollandalı mimar Rem Koolhaas ve inşaat mühendisi Cecil Balmond tarafından tasarlandı. Tasarımın en önemli parçası Serpentine’in çimenleri üzerinde salınan çarpıcı oval şişme kanopiydi. Yarı saydam malzemeden inşa edilen ve geceleri eşsiz bir şekilde ışıklandırılan yapı akşamları da ziyaretçileri için çarpıcı bir iz bıraktı.

2007- KJETIL THORSEN & OLAFUR ELIASSON

2007 yılında sergilenen Serpentine Pavilyon tasarımı Snohetta Mimarlık ofisi ortağı Norveçli mimar Kjetil Thorsen ve sanatçı Olafur Eliasson tarafından gerçekleştirildi. Adeta bir topaç şeklini yansıtan ahşap kaplı konik yapı ve yapının merdivenlerinden çıkarken ziyaretçilere Kensingston Bahçeleri’ni kuş bakışı deneyimleme imkanı 2007 yılı için güzel bir etki bıraktı.

2008- FRANK GEHRY

Dünya’nın en iyi mimarlarının arasında olan ve Pritzker dahil bir çok sayıda ödülü bulunan Kanadalı ünlü mimar Frank Gehry 2008 Serpentine Pavilyonu tasarımına imzasını attı. Gehry; bu yapısında, o zamanın trendi olan kıvrımlı parlak metal yüzeyli tasarımlarını bir tarafa bıraktı ve esin kaynağı olarak Leonardo da Vinci’nin ahşap mancınık sistemlerini kullandı. Gelişigüzel yerleşmiş gibi görünen yapısal elemanlarla oluşturduğu yarı amfi tiyatro, yarı gezinme alanı olan yapısında ziyaretçilerine eşsiz ve dönüştürülebilir bir mekan yarattı.

2009- KAZUYO SEJIMA AND RYUE NISHIZAWA 

2009 yılına geldiğimizde ise Serpentine Pavilyonu’nun tasarımcıları ünlü Japon mimarlık ofisi SANAA’nın kurucuları olan Kazuyo Sejima ve Ryue Nishizawa oldu. Ofis bu tasarımını, “Pavilyon yüzen bir alüminyum, ağaçların arasında duman gibi serbestçe dolaşan yüzen bir kütle”  olarak nitelendirdi. Hava durumuna göre değişen görünümü ve sıradışı yapısıyla 2009 pavilyonu ziyaretçiler için oldukça ilgi çekici bir eser olmayı başardı.

2010- JEAN NOUVEL

2010 yılında Fransız mimarisinin önemli temsilcilerinden Jean Nouvel’in eseri Serpentine Pavilyonu’nu görmekteyiz. Nouvel, hafif malzemelerden oluşturduğu yapıda Londra için ikonikleşmiş bir renk olan kırmızı tonlarını kullanarak yerel ruha dokunacak bi projeye imza attı. Nouvel’in İngiltere’de yaptığı ilk iş olan pavilyon, geleneksel Fransız dış mekan masa tenisi masaları ile oynama fikri ile ortaya çıktı.

2011- PETER ZUMTHOR

2011 Serpentine Pavilyonu’nun tasarımcısı Pritzker ödüllü İsviçreli ünlü mimar Peter Zumthor oldu. Zumthor; tasarımında pavilyona gelen ziyaretçileri birer mimari gözlemcilere dönüştürmeyi amaçladı. Gördüğümüz diğer tasarımlarında da olduğu gibi Zumthor’un amacı binayı hem fiziksel yapısı hem de duygusal deneyimin bir objesi olarak amacına incelikle uygun bir şekilde tasarlamaktı.

2012- HERZOG DE MEURON & AI WEIWEI

2012 yılı Serpentine Galeri Pavilyonu’nu Pritzker ve Riba ödüllerine sahip mimarlar Herzog de Meuron ve Ai Weiwei ile işbirliği doğrultusunda tasarlandı ve eşsiz mimarisiyle yapıldığı zamana kadar Serpentine tarihinin en ilgi çekici ve ses getiren yapılarından birisi oldu. 2012 pavilyonu zeminin içindeki yerleşime uygun olacak şekilde mantar malzeme ile kaplandı. Yer altı suyuna ulaşan seviyeye dek bir çukur kazdıran tasarımcılar, bu şekilde ziyaretçilerim önceki pavilyonların izlerine ulaşmasını sağlayarak başarılı ve sıradışı bir işe imza attı.

2013- SOU FUJIMATO

2013 yılına geldiğimizde Japon mimar Sou Fujimato’nun The Cloud Pavilion olarak adlandırdığı özgün tasarımı görüyoruz. Fujimato bu tasarımında özgür bir sosyal mekan oluşturmayı amaçladı. Esnek ve çok amaçlı bir sosyal mekan olarak kurgulanan ve içinde bir kafenin bulunduğu pavilyon, yaz boyu hafif bulutsu görüntüsü ile ziyaretçilerin ve medyanın büyük ilgisini çekmeyi başardı.

2014- SMILJAN RADIC

2014 Serpentine Pavilyonu’nu Şili asıllı ünlü mimar Smiljan Radic, İngiltere’de bulunan ünlü Stonehenge’den ilham alarak ilkel görünümlü bir fiberglas kaya olarak tasarladı. 541 m2 taban alanı ve 160 m2 iç mekana sahip yapının inşaatında çelik taşıyıcı üzerine ahşap malzeme ve dış kabuğunda ise plastik ile güçlendirilmiş cam kullanıldı.

2015- SELGASCANO

SelgasCano’nun patronları İspanyol Jose Salgas ve Lucia Cano Serpentine Pavilyonu’nun 2015 yılındaki projesi için yılın tasarımcıları olarak görevlendirildi. Tasarım olarak Londra metro hattından esinlenildiği belirtilen yapının iç mekana dört ayrı ana girişi ve  borulu geçitleri bulunmaktaydı. İlham aldığı metronun aksine parlak renk malzemelerle inşa edilen yapı, 264 m2 taban alanı ile küçük bir pavilyondu.

2016- BJARKE INGELS

2016 yılına geldiğimizde ise benim de çok sevdiğim ve çalışmalarını sıkıca takip ettiğim Danimarkalı ünlü mimar Bjarke Ingels’ın tasarımını görmekteyiz. Ingels bu yapısında, sadece yan cepheleri kapatan duvarlar kullanmak yerine onlarla oynayarak duvarı alışageldiğimiz çizgiden çıkarıp bir fermuar görüntüsü kazandırarak mekansallaştırmayı hedefledi. Pavilyonun yapımında klasik tuğla yerine fiberglas çerçeveler kullanıldı ve kapladığı alanla Serpentine tarihinin büyük yapılarından birisi oldu. Gündüz kafe olarak akşamları ise Serpentine’in canlı performansları için sanatçı ve müzisyenlere ev sahipliği yapan yapı, ziyaretçiler için unutulmayacak bir deneyim sağladı.

2017- FRANCIS KERE

Güney Afrika uyruklu Francis Kere ve onun yönetimindeki Kere Architecture mimarlık ofisi, 2017 Serpentine Pavilyonu’nu tasarlamaya hak kazandı. Açılık duygusunu mimarlığın temeli olarak nitelendiren Francis Kere, 2017 yılında tasarladığı yapıda tüm dünya kültürlerinde ortak bir birleşme noktası olarak gördüğü ağaçlardan ilham aldı. Londra’nın sık, zamansız yağmuru ve yersiz açan güneşinden korunmak için kullanılan çatı dahil yapının tüm bölümlerinde ahşap malzemeye ağırlık verildi. İngiltere’nin sağı solunu tutmayan hava koşullarını çok iyi gözetmiş olan bu yapı, kullanıldığı yıl boyunca ziyaretçilere konforlu bir deneyim sağladı.

2018 – FRIDA ESCOBEDO

2018 yılında Serpentine Galeri Pavilyonu’nu tasarlamaya hak kazanmış en genç mimar olarak bilinen Meksika asıllı Frida Escobedo’nun tasarladığı yapıyı görmekteyiz. Frida, tasarladığı pavilyonun iç duvarlarında İngiliz yerel halkından temin ettiği doğal kaynakları kullanarak hayat verdiği yapısını Greenwich başlangıç meridyeninde konumlandırarak kültürler arası etkileşime verdiği değeri belirtti. Frida’nın bu tasarımında yapmak istediği, alışageldiğimiz formların ustaca kullanımı ve basit malzemeler ile zamanın mimarideki dışa vurumunu gözler önüne sermekti.

2019 – Junya ISHIGAMI 

2020 yılında doğan pandemi sürecinden dolayı şu ana kadar yapılmış ve 2019 yılına ait son pavilyonun tasarımını uzak doğu asıllı ünlü mimar Junya Ishigami yaptı. Ishigami tasarladığı pavilyon için; “Tasarladığım yapı, doğal çevre manzarasına karşı yapılı çevreye bakış açımızla oynuyor, sanki bahçeden çıkmış gibi doğal ve organik bir hissi vurguluyor ve kayalardan yapılmış bir tepeye benziyor” tanımını yaptı. Yapay bir tepe görünümüne sahip olan Serpentine’in son incisi, ziyaretçilerinin yoğun ilgisini çekmeyi başardı.

Şu bilgiyi de paylaşmadan bitirmeyelim: Serpentine Galeri Pavilyonu projeleri, sadece daha önce İngiltere’de projesi bulunmayan mimarlara verilmiştir ve bunun amacı da yabancı mimarların etkileşimini arttrmaktır.

serpentine pavilyonu

iletişime geçin.

Tüm yazılarımız için tıklayın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir