Buram Buram Tarih Kokan Bir Köy

Cumalıkızık, Osmanlıların Bursa’ya ilk yerleştikleri yerlerden biri. Sayısız ağaçla beraber yan yana duran cumbalı evleri ve daracık parke taşlı sokaklarıyla, rengarenk boyalı duvarları ve kırmızı kiremitli çatılarıyla, Osmanlı Dönemine ait en iyi sivil mimari örneği olabilir.

2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan buram buram tarih kokan bu yerdir. Bir vakıf köyü olarak kurulmuş ve vakıf köyü özelliğini yerleşim dokusu mimarisine; yaşam biçimine yansıtmış, Osmanlı Dönemi konut dokusunu günümüze kadar korumuştur. Uludağ’ın kuzeyindeki dik etekler ile vadilerin arasında sıkışıp kalan yörenin köylerine bu konumlarından dolayı “Kızık” adı verilmiştir. Köylerin birbirlerinden ayrılması için de dereye yakın olanına “Derekızık”, fidye verene “Fidyekızık” ve Kızık köylerinden topluca gidilerek cuma namazı kılınan köye de “Cumalıkızık” adları verilmiştir.

Cumalıkızık Evleri
Tarihi Osmanlı, Cumalıkızık Evleri

700 yıllık geçmişe dayanan bu tarihi yer, Kızık köyleri içinde en iyi şekilde korunan ve en orijinal kalabilendir. Ün salmış olan Cumalıkızık evleri zaman makinesine benzemesi nedeniyle gören herkesi yüzyıllar öncesine, tarihi bir yolculuğa, götürür. Kuruluş zamanında ortalama sayıda haneye sahip iken; zamanla yeni evler, çeşmeler ve sokaklar inşa edilerek genişletilmiştir. Bu yüzden köyün oluşmasında herhangi bir plan göze çarpmamıştır. Ana caddesi yoktur ve evler topoğrafyaya uygun, birbirini rahatsız etmeyecek şekilde yerleştirilmiştir.

Cumalıkızık Evlerinin Özellikleri

İki ya da üç katlı olacak şekilde değişebilen Cumalıkızık Evleri; ağaç, kerpiç ve taştan yapılmış. Ayrıca renkleri genellikle mavi, mor, sarı, beyaz olarak değişkenlik göstermiş. Mavi rengin bir çeşidi olan çivit mavisi ise en çok kullanılan renk olmuş ve şehrin karakteristik dokusunun hemen hissedilmesinde büyük katkı sağlamıştır.

Evler inşa edilirken genellikle iki plan uygulanmış. Birinci planda etrafı moloz taşlarla yüksek şekilde örülmüş bir duvarla çevrili dış avlu vardır. Buradan eve giriş kapısına ve hayat kısmına geçilir. Hayat kısmı olarak adlandırılan bölüm; günlük yaşamın geçtiği, fırınlarda ekmeklerin yapıldığı ayrıca düğün ve cemiyetlerin düzenlendiği bölümdür. İkinci planda ise dış avlu bulunmaz ve sokaktan direkt olarak hayat bölümüne geçilir.

Evlerin ana giriş kapıları genellikle çift kanatlıdır ve ceviz ağaçlarından yapılır. Çatılarda herhangi bir tavan oluşturulmamıştır. Bu nedenle kirişler, dikmeler ve çapraz çatkılar aşağıdan bakılınca görülür. Çatının üzeri alaturka kiremitlerle kaplıdır. Saçaklar ise oldukça dışa çıkıktır. Yağmurlu günlerde yayalar çatıların altından yürüyerek ıslanmaktan kurtulurlar. Aynı zamanda aşağıya dökülen yağmur suları yere çarparak duvarlara zarar vermez. Uludağ’dan kopup gelen şiddetli rüzgarların kiremitleri uçurmasını önlemek amacı ile damlardan belli büyüklükte taşlar sistemli şekilde sıralanmıştır. Pencereler her mevsim evin içinin korunmasını sağlamak amacıyla sık fakat büyük boyutlu olarak inşa edilmiştir. Çift kanatlı olması sebebiyle de açılması ve temizlenmesi oldukça kolaydır.

176’sı tescilli, 180’i ise halen kullanılmakta ve bazılarında da restorasyon çalışmalarının yapıldığı 270 ev Osmanlı Döneminin dokusunu günümüze taşıdığı için koruma altındadır. Ayrıca ağaçlar ve yerden akan sular da köyün güzelliğini artıran diğer unsurlardır. Köyden akan kaynak suları ile geçmişte uygulanan gelenek sayesinde köylüler istedikleri zaman sulama yapabilmektedir.

En İlginç Sokak Aralığı

Dünyanın en dar sokaklarından biri olan ‘Cin Aralığı’ ya da diğer adıyla ‘Şeytan Çıkmazı’ sadece bir insanın geçişine olanak sağlayabilen kestirme bir yol. Buraya ‘Cin Aralığı’ denmesinin sebebi ise Kurtuluş Savaşı yıllarına dayanıyor. Köyü basan Yunan askerleri tüm köylüleri öldürmek için camiye topluyor fakat köylüler bir yolunu bulup dışarıdan bakıldığında çıkmaz sokak olarak görünen bu dar aralığı kullanarak Türk askerlerinin yanına ulaşıyor. Yunan askerleri ise sokağın girişinde geldiğinde gözlerine inanamayıp köylülerin oradan geçmesinin imkansız olduğunu ve bunu ancak cinlerin yapabileceğini düşünüyorlar. O günden bu zamana kadar da adı Cin Aralığı olarak kalmıştır.

Cin Aralığı

Cumalıkızık Köy Müzesi ( Etnografya Müzesi)

Cumalıkızık’ta yer alan bu müze, ziyaretçilerini tarihin eski sayfalarında nostaljik bir gezintiye çıkararak, bölgenin ve köyün geçmiş yaşamı, örf, adet ve gelenekleri hakkında bilgilendiriyor. Geçmiş günleri adeta günümüze taşıyan bu müze iki katlı tarihi bir yapıda bulunuyor. Özellikle Cumhuriyetimizin yeni kurulduğu yıllarda Atatürk’e bağlılığın müzesi olarak da görülen bu tarihi yerdeki eserlerle, tarihi havayı içinize çekerek o atmosferi birebir yaşama şansını elde edebilirsiniz.

Diğer yazılarımız için tıklayınız.

Bize ulaşın!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir