Arena Nedir?
”Arena”nın üç tane anlamı vardır: Çok ince kum. Antikçağda anfitiyatro, hipodrom, sirk gibi yerlerin ortasında güreş, yarış, oyungibi çeşitli gösteriler
”Arena”nın üç tane anlamı vardır: Çok ince kum. Antikçağda anfitiyatro, hipodrom, sirk gibi yerlerin ortasında güreş, yarış, oyungibi çeşitli gösteriler
Antemiyon; Yunanca’dan dilimize geçmiştir (anthos: çiçek). Eski Yunan ve Roma mimarlıklarında, mermer antefikslerde ya da silmelerde görülen, hanımelini andırıroymalı bir
Almaşık düzen; birbirini izleyen farklı biçimde bezeme örgelerinden ya da ayak, sütun gibi mimarlık öğelerinden oluşan alt dizilerin yinelenmesiyle ortaya
Aksiyal plan; bir eksen üzerinde uzunlamasına gelişen plan şeması, eksenel plan anlamlarına gelmektedir.
Akromatizm; Kromatik renklerin değil de siyah, beyaz, grinin kullanılmasına verilen addır. Yunancadan dilimize geçmiştir.
Çatı katlarında veya kapı üstlerinde yapılan yuvarlak ya da oval biçimli, çoğu süslü küçük pencereye gözpencere adı verilir.
Alınlık; bazı yapıların kapı, pencere ve özellikle giriş cephelerinin üzerinde bulunan, antik dönemde daha ziyade piramidimsi ve üçgen, sonraki dönemlerde
Açıt; yapıda kapı ve pencere olarak kullanılmak üzere duvarda bırakılan boşluğa verilen isimdir.
”Kasım’ın 10. sabahı, Perşembe… Masamda yorulunca Boğaz’a bakarım. Deniz düşünceyi dinlendirir. O gün denizden ve manzaradan çok bayrağa takılıyım. İki gündür raporlar yine fena. Bu krizi de atlatacak mı? Fakat ne o? Bir kıpırdanma, bir iniş; ah lanetli gerçek, bayrak yarıya indi. Yıllardır O oraya geldikçe, yakut bir müjde halinde parlayan bayrak. Şimdi neye benziyor? Al bir kefene mi, akan kana mı? O artık bir bayrak değil; sönen bir alev, devrilen bir şafak mı? Ne çıkar, ne söylersen söyle, her şeyi şu yarıya inen bayrak söyledikten sonra.”